Avrupa‘nın en batı noktası, Portekiz‘in de başkenti olan Lizbon son yıllarda en sevdiğim şehirlerden biri oldu. Daha önce bir iki defa iş amaçlı gitmiş ama gezme fırsatı bulamamıştım. Bir ocak ayında ise 4 günlüğüne giderek bu güzel şehri biraz keşfetme fırsatım oldu. Lizbon gezi rehberi ve Lizbon gezi notlarımı daha detaylı olarak sonra paylaşacağım. Bu yazımda ise daha çok Lizbon gezisi öncesinde Lizbon hakkında bilmeniz gereken bilgileri anlatacağım.

Öncesinde uyarayım Lizbon da maalesef bağımlılık yapan şehirlerden bir tanesi. Lizbon’a Gece Treni adlı meşhur kitabın yazarı olan Pascal Mercier‘in cümleleriyle “Bir yeri terk ettiğimizde orada bizden bir şeyler kalır. Gitmiş olsak da orada kalırız. Ve içimizde bazı şeyler vardır ki sadece oraya dönerek bulabiliriz.” Sanırım bu cümleleri Lizbon için cuk oturuyor.

instagram hesabımı takip edin –>@cokgezenadam

Lizbon Hakkında Genel Bilgiler

Lizbon hakkında
Belem Kulesi

Tejo Nehri’nin Atlantik Okyanusu’na bağlandığı noktada yer alan Lizbon, Portekiz’in başkenti olduğu gibi, Avrupa’nın da en batı noktası olarak konumlanıyor. Avrupa’nın bittiği nokta olunca birçok kaşif de buradan dünyayı keşfe çıkmış. Amerika’nın keşfinde de Portekizli gemicilerin yer alması bu açıdan pek de şaşırtıcı değil. Bunlar arasında en meşhuru ise Vasco de Gama. Açıkçası iyi bir kaşifmiş ama hayatını okuyunca pek de iyi kalpli biri olmadığını görüyorsunuz. Açıkçası kolonizasyon tarihinin en vahşi figürlerinden de biri imiş kendisi.

Lizbon merkezinde 500 bin, çevresindekilerle ise 2,8 milyon nüfusa sahip. İstanbul gibi tepelere kurulu bir şehir. Bu yüzden yokuşları oldukça fazla olan bir şehir. Ülkenin ana dili Portekizce. Dünyada da özellikle Güney Amerika’da Brezilya başta olmak üzere birçok ülkede konuşulan bir dil Portekizce. Bugün 265 milyona yakın insanın ana dili konumunda. Ama Lizbon’da birçok kişi sizinle İngilizce konuşuyor. Bu açıdan tutucu bir şehir değil. Ama sizde 2-3 kelime Portekizce ile onlarla konuşsanız keyifli diyaloglara başlangıç oluşturabilir.

İşinize yarayabilecek bazı Portekizce kelimeler
Merhaba:
Ola, Oi
Güle Güle: Tchau, adeus
Günaydın: Bom dia
İyi akşamlar: Boa noite
Hoşgeldin: Bem-vindo
Evet: Sim
Hayır: Nao
Lütfen: Por favor
Teşekkürler: Obrigado
Rica ederim: De nada
Afedersiniz: Desculpe-me

Portekiz hakkında bazı bilgiler

Öte yandan Portekiz Avrupa Birliği üyesi olduğu için Türk vatandaşlarının burayı ziyaret edebilmeleri için Schengen vizesi (Şengen vizesi) sahibi olmaları gerekiyor. Ülkenin para birimi ise Euro. Peki Lizbon pahalı mı? Euro arttığı için bize göre fiyatlar bir miktar artmış olsa da Batı Avrupa’nın en ucuz ülkelerinden biri Portekiz desem abartmış olmam sanırım. Geceliği 20 Euro’lara şahane hosteller bulabiliyorsunuz. 1,2 Euro’lara kahve içebiliyorsunuz. Şuana kadar kaldığım en güzel hostellerden biri de Lizbon’da yer alıyor. Çok komik rakamlara kahvaltı dahil kalıyorsunuz.

Portekiz ile Türkiye arasındaki saat farkı ise kışın 3 yaz döneminde ise 4 saat oluyor. Portekiz Türkiye’den kış aylarında 3 ay geride. Yani Türkiye’de saat sabah 10 iken kış saati uygulaması zamanında Portekiz’de saat 7, yaz saati uygulamasında ise saat 6 oluyor. Ayrıca cep telefonu ve bilgisayar adaptörleriniz için ekstra bir dönüştürücü aparata gerek yok. Portekiz’de de bizdeki gibi prizler kullanılıyor.

Lizbon hakkında bazı bilgiler

lizbon hakkında bilgiler
Alfama bölgesinde Lizbon tarihinin ilüstrasyonlarla anlatıldığı manzaralı geçit

Şehrin tarihi Roma’dan da önceye M.Ö. 1200’lere yani Fenikeliler’e kadar dayanıyor. Lizbon adının da Fenike dilinde “güvenli liman” anlamına gelen Allis Ubbo’dan geldiği iddia ediliyor. Fenikeliler ve Romalılar’dan sonra 711 yılında Endülüs Emevi Devleti’nin de parçası olmuş şehir 1147’de haçlı ordusu desteği ile Portekiz Kralı’nın eline geçmiş. Lizbon hakkında bilinmesi gereken en önemli tarihi gelişmelerden biri de 1 Kasım 1755’te yaşanan ve dünya tarihinin kaydedilmiş en büyük depremi. Yaklaşık 9 ölçeğinde gerçekleşen bu depremde her yer yerle bir olmuş ve 50 ila 100 bin arasında insanın da hayatlarını feci bir şekilde kaybetmiş. Alfama şehrin bu depremde ayakta kalabilen tek mahallesi olmuş. Ülke tarihi için en önemli tarihlerden biri de 25 Nisan 1974: Portekiz devrimi. Nitekim şehrin en önemli köprülerinden biri de 25 April yani 25 Nisan Köprüsü olarak geçiyor.

Tagus Nehri üzerindeki Vasco de Gama Köprüsü 17,5 km uzunluğu ile Avrupa’nın en uzun köprüsü konumunda. Açılışında dünyanın en uzun masası oluşturulup 15 bin kişiye yemek vermişler.

Lizbon hakkında ilginç bilgiler anlat anlat bitmiyor. Avrupa’nın en çok güneş alan şehirlerinden biri. Ayrıca Lizbon da İstanbul ve Roma gibi 7 tepe üzerine kurulmuş bir şehir. Her yıl mart ayında şehirde dünyanın en popüler maratonlarından Lizbon yarı maratonu düzenleniyor. Şehrin futbol takımı Benfica. Lizbon hakkında benim de yeni öğrendiğim bir ilginç bilgi ise sadece eylül ayında kısa bir süreliğine ziyarete açılan yer altı şehri Galerias Romanas. Buraya Rua de Prata’dan giriş sağlanıyor.

Lizbon’a ne zaman gidilir? Lizbon hava durumu

Rio Maravilha LX Factory
Tejo Nehri manzarası en güzel LX Factroy’de Rio Maravilha’nın terasında çıkıyor

Avrupa’nın en sıcak şehirlerinden biri olması nedeniyle bence her dönem gidilebilecek bir şehir. Nitekim THY özellikle düşük sezonlar için çok cazip kampanyalar yapabiliyor. 2018 Ocak ayında 495 TL gibi komik bir rakama THY ile gidiş dönüş uçak bileti almıştım. Normalde bu rakam yaz aylarında 2500 TL’nin altında olmuyor öyle düşünün. Ocak ayında gündüz çok da kalın kıyafetler giymeden gezmiştim. Akşam ise 1 kazak bir mont ile çözülmüştü sorun. Tabi Atlantik Okyanusu rüzgarları şehre kış döneminde baya yağmur getiriyormuş. Ben şanslı idim bana pek denk gelmedi.

Kışın pek de soğuk olmayan şehir doğal olarak yazın baya sıcak olabiliyor. Tabi plajlar bu sıcaklarda serinlemeniz için ideal ortamı sunuyor. Bence deniz kum güneş de yaparım, tarihi yerlerini de gezerim derseniz mayıs haziran ile ağustos sonu eylül gibi dönemler oldukça ideal olabilir. Tabi çok önceden uygun uçak bileti denk getirmenizi öneririm.

Lizbon’a Nasıl Gidilir?

Lizbon Havalimanı’ndan Lizbon kartı almayı unutmayın

Tabi Lizbon görece ucuz, yaz kış gezilir, bir gittiniz mi yeniden gidesiniz geliyor diyorum ama neden Türkler çok da fazla gitmiyor? Çünkü uçak biletleri genellikle çok pahalı oluyor. Buraya direkt uçuşu olan tek havayolu THY. İstanbul Lizbon uçuşu yaklaşık 4 buçuk 5 saat sürüyor. Kış döneminde pusuya yatarsanız güzel kampanyaları oluyor. Ama yaz ayı için pek de umutlanmayın. 2500 TL’lik biletler şanslısınız ucuz bilet yakaladınız diye karşınıza çıkıyor. 20 bin miliniz varsa burası kullanılmaya değer destinasyonlardan biri.

Yaz aylarında ben o kadar parayı bilete gömemem diyenlere aktarmalı uçuşları öneriyorum. Lufthansa, KLM, Air France gibi havayollarının aktarmalı ve görece ucuz uçuşları mevcut. Atlasjet de sözde Air France ile anlaşma yapıp Lizbon ve Portekiz’e uçuyordu ama sitesinde bir türlü yaz için bilet bulamadım. Ben bu yaz hem de bayram tatili döneminde pazartesi gidiş pazar dönüş Joon Air’den (Air France’ın yeni nesil havayolu markası) Porto’ya 1310 TL’ye Paris aktarmalı bilet aldım. Açıkçası gidiş dönüş saatleri biraz zorlu ama toplam süreler maksimum 10-12 saati buluyor. Bu tatilde 4 gün Lizbon 3 gün Porto yapacağım için bu uçuş makul geldi bana. Porto’dan Lizbon’a 2 buçuk 3 saatte 10-15 Euro’ya trenle ulaşım mümkün.

Lizbon’da Ulaşım

Seyahate çıkarken Lizbon hakkında endişe etmemeniz gereken konuların başında ulaşım geliyor. Hem havalimanından şehir merkezine hem de şehir içinde ulaşım ağır açık büfe gibi birçok alternatif sunuyor. Havalimanından en uygun yöntem tek otobüs ile şehir merkezine ulaşmak. Belediye otobüsleri yaklaşık 1,85 Euro, Aerobus (bizdeki Havaş gibi düşünün) 3,5 Euro. Ayrıca benim yaptığım gibi aktarma yaparak metro ile dee ulaşım mümkün. Şehrin metro altyapısı oldukça iyi. Metro da yine 1,85 euro. Bu arada toplu taşımalarda kullanmak üzere 0,5 euroya VivaGem diye bir kart alıyorsunuz. Bizdeki akbil gibi düşünün. Lizbon’da ulaşım tüyolarını daha detaylı olarak başka bir yazıda anlatacağım.

Lizbon Kart

Lizbon hakkında vereceğim önemli tüyolardan biri de Lizbon Kart. Özellikle şehre ilk gidişiniz ve müze gezmeyi seviyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum. Aslında birçok turistik şehirde olan bir uygulama. Bu kartı alınca birçok müzeye ücretsiz girebiliyorsunuz. Bazılarında da ciddi indirimleriniz oluyor. Ayrıca tüm toplu taşımadan da sınırsız şekilde ücretsiz faydalanabiliyorsunuz. Üstüne bir de bazı restoranlarda indirimleriniz oluyor. Aynı karttan Barselona’da da görmüştüm ama o çok da ekonomik değildi. Birçok önemli müzeye sadece indirim veriyordu. Burada ücretsiz olanlar oldukça fazla. 3 günde sırf onları gezseniz baya da günleriniz doluyor. Üstelik bu kart sayesinde ayrı bir sıradan kuyruk beklemeden giriş yapıyorsunuz.

Maksimum 3 günlük alınabiliyor. 24 saatlik 19 euro, 48 saatlik 32 euro, 72 saatlik ise 40 euro. Sadece Belem’deki Jeranimos Manastırı giriş ücreti normalde 12 Euro. Ben bu kartla sadece Belem’de 3 ayrı yer gezdim. Üstüne üstlük de şehir çok yokuşlu olduğu için her yere ya tramvar ya otobüs ile para vermeden gittim. Bu kart havalimanı içinde satın alınabiliyor.

Lizbon’da Gezilecek Yerler

Alfama’da bir seyir terası

Kartınızı da aldınız peki nereleri gezeceksiniz? Gelmeden önce Lizbon hakkında bilmeniz gereken önemli bilgilerden biri de şehrin yapısı. Merkezde 4 önemli mühit var. Bunlar Baixa, Chiado, Bairro Alto, Alfama ve bunlara görece biraz uzakta olan 5. mühitimiz de Belem.

Baixa

Burası 4 bölgenin ortasındaki çukur desem yanlış olmaz sanırım. Tejo Nehri kıyısında Ticaret Meydanı’nın (Lizbon’un Taksim Meydanı gibi) yer aldığı bölge. Şehri gezmeye genelde insanlar buradan başlıyor. Alışveriş açısından da önemli bir yer. Buraya açılan Rua Agusta ise bir nevi şehrin İstiklal Caddesi gibi. Birçok mağaza ve rstoranlar burada yer alıyor.

Chiado

Santa Justa Asansörü Baixa ile Chiado arasındaki bağlantıyı sağlıyor

Paris’te Monmartre bölgesi ne ise Lizbon’da da Chiado o. Yani? Şehrin bohem bölgesi. Burası sırtınızı Tajo Nehrine dönüp Rua Agusto’ya girdiğinizde solunuzda kalan tepedeki bölge oluyor. Buraya yürüyerek olduğu gibi tarihi Santa Justa asansörü ya da 28 nolu tramvay ile de çıkmak mümkün. Bir diğer alternatif de Rua Agusto’daki metro istasyonundan girip oranın içinden buraya çıkmak şeklinde olabilir. Bu bölge özellikle Free Walking Turist Guide (yani ücretsiz yürümeli şehir turları) buluşma noktası. Farklı saatlerde farklı yürüyüş turları oluyor.

Bario Alto

Bairo Alto, Chiado’nun yanı başında fado barları ve gece hayatı ile bilinen bir semt. Bairo Alto sokaklarında grafitiler ve pencerelerinde ise kuruması için asılmış çamaşırlar ilk dikkatinizi çeken detaylar oluyor.

Alfama

Lizbon hakkında daha derin hislere kapılmanızı sağlayacak asıl bölge bence Alfama. Şehrin tarihi bu bölgede yatıyor. Baixa’da yine sırtınızı Tajo Nehri’nne verip Rua Agusta’ya girdiğinizde sağınızdaki tepe bölge de işte Alfama oluyor. Buraya da 28 nolu tarihi sarı tramvay dışında yürüyerek de gidebiliyorsunuz. Ben ilk defa hostelimdeki ekiple gece keşfe çıkmıştım. Şehrin belki de en otantik yerlerinden biri burası.

Belem

Belem’deki Jeranimos Manastırı

Şehrin en güzel yerlerinden biri de Belem bölgesi. Burası otobüsle yaklaşık 20-25 dakika sürüyor. Tajo Nehri kıyısında kalan bir bölge. Jeranimos Manastırı, Belem Kulesi ve tüm ülkede nam yapmış pasteis de belem (belem turtası) ile en az yarım gün ayrılması gereken yerlerden biri.

Lizbon’da Nerede Kalınır?

Belem dışında size saydığım semtler şehirde konaklama için en ideal yerler. Özellikle de Baixa, Chiado ve Bairo Alto bölgeleri. Ben Baixa’da Rua Agusta’da Travelers House diye bir hostelde kaldım. Açıkçası son dönemlerde kaldığım en iyi hostellerden biri idi. Bu yüzden bu yaz için de biletimi alır almaz ilk işim bu hostelde yer ayırtmak oldu. Yazın 4 gece 6 yataklı yatakhanede kahvaltı dahil 102 euro ödüyorum. Üstelik kahvaltısı da oldukça iyi. Zaten Booking’de ya da Hostelworld’de yorum ve puanlarına bakınca ne demek istediğimi anlayacaksınız. Çok daha ucuza da alternatifler var ama burayı çok beğendiğim için paraya kıyıyorum arkadaş 🙂

Lizbon’da Nerede Ne Yenir Ne İçilir?

Pasteis de nata ya da diğer adı ile Pasteis de belem (Belem turtası)

Lizbon hakkında en çok merak edilen şeylerden biri de doğal olarak yeme içme ile ilgili bilgi ve tüyolar. Malum biz yiyerek gezen bir milletiz. Yemediğim yeri gezmiş sayılmıyorum 🙂 Lizbon mutfağı doğal olarak daha deniz mahsülleri ağırlıklı. Bu konuda en iddialı mekan şehrin biraz turistik merkezi dışında yer alan Cervejaria Ramiro. Rezervasyon yaptırmadan giderseniz yer bulamazsınız baştan bilgilendireyim.

Ayrıca şehre gitmeden önce herkesin muhakkak yemelisin dediği meşhur pasteis de belem ya da diğer adı ile pasteis de nata (Belem turtası) için de en doğru adres Belem’deki meşhur Pasteis de Belem. Ayrıca Bairo Alto’daki Mantaigeria da bu konuda oldukça iddialı bir pastane. Ayrıca şehrin birçok lezzet durağını bir arada bulunduran hipster mekanı LX Factory‘i muhakkak görün derim. Lizbon hakkında daha fazla lezzet durağı tüyosu için Lizbon’da nerede ne yenir ne içilir yazımı okuyun derim. LX Factory ve yeme içme tüyoları ile ilgili yazılarımın linkini yazının en sonuna koyuyorum.

Lizbon gece hayatı

Meşhur Pembe Sokak

Portekiz’in bu renkli şehrini ziyaret edecek gençlerin Lizbon hakkında en çok merak ettikleri konuların başında ister istemez Lizbon gece hayatı geliyor. Lizbon gece hayatı denince ilk akla gelen yerlerden biri Bairo Alto bölgesi oluyor. Özellikle hafta sonu geceleri buranın ara sokaklarında birçok türden mekan keşfedilmeyi bekliyor.

Lizbon gece hayatı denilince akla gelen şeylerden biri de fado barlar oluyor. Fado Portekiz’in yerel şarkılarına verilen bir isim. Kökeninde denizcilerin eşlerinin onların arkasından besteledikleri ağıt. Acılı şarkılar. Bairo Altı ve Alfama bölgesi bu açıdan şehrin en popüler mühitleri. Açıkçası tam benlik bir şey değil ama deneyimlemek için gittim. İkinci defa gider miyim bilmiyorum ama hiç görmeyenlere tavsiye ederim.

Daha genç işi eğlence isteyenler için önerim ise gündüz olduğu gibi gece de hipster merkezi olan LX Factory oluyor. Burası gece gündüz tek geçtiğim yerlerden biri. Tabi şehrin

gece hayatı konusunda en meşhur yerlerinden biri de meşhur Pembe Sokak (Rua Nova de Carvalho). Sokak bu arada gerçekten de pembe. Bu sokak özellikle hafta sonu hınca hınç dolu oluyor. Bu sokak meşhur Time Out Market‘in arka taraflarında oluyor. Sokağın yanı başındaki caddeden de dümdüz yukarı yürürseniz kendinizi Chiado’da buluyorsunuz. Bu yokuşunda daha başlangıcında yer alan Pensoa Amor ilginç bir mekan olarak dikkat çekiyor. Eskiden bir genelev imiş. Bu gün ise bir eskiye dair izleri koruyan bir bar.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Lizbon’da Nerede Ne Yenir? (Yeme İçme Rehberi)
Lizbon’un Hipster Mekanı: LX Factory
Lizbon’da Görülmesi Gereken Bir Berber: Figaro’s Barbershop
Bir Günde Lizbon Nasıl Gezilir? (Lizbon Seyahat Rehberi)
6 Adımda Avrupa’nın Bittiği Algarve Nasıl Gezilir?

2 YORUMLAR

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here