Özellikle yaz aylarında hafta sonu tatilinde nereye gitsek diyenler için alternatiflerden biri de komşu Yunanistan‘ın sınır kasabası Dedeağaç ya da Yunanca ismi ile Alexandroupoli oluyor. Özellikle yıllık iznim yok hafta sonu kaçamakları için İstanbul’a yakın yerler arıyorum diyenlere birebir. Nitekim biz de 4 günlük tatil fırsatımız olunca Yunanistan’da geçirelim dedik ve bu tatilin bir gününü Dedeağaç’a ayırdık.

İpsala sınır kapısından sadece 40 km uzaklıkta yer alan Dedeağaç İstanbul‘a ise sadece 3 saatlik araba yolculuğu uzaklıkta yer alıyor. Euro almış başını gitmiş, sen bize Yunanistan diyorsun. Hem ufacık yer Dedeağaç’ta ne yapılır? Dedeağaç’ta gezilecek yerler neler? gibi kafamda deli sorular var diyenler panik yok. Hepsini Dedeağaç gezi notlarımda anlatacağım. Arkanıza yaslanın komşuya gidiyoruz.

instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam

Dedeağaç’a (Alexandroupoli) Nasıl Gidilir?

Alexandroupoli Dedeağaç

İstanbul’da oturanlar için birkaç alternatif var. Bunlardan birincisi otobüs. İstanbul’dan Alexandroupoli’ye Metro ve Ulusoy her gün sefer düzenliyor. Otobüsle sınıra 4 saat gibi bir sürede ulaşılıyor. Zaten şehir sınırdan sadece 40 km uzaklıkta.

İkinci alternatif ise şahsi aracınız. Şahsi aracınızla 5 saatlik süre 3 saate kadar düşebilir. Tabi doğru saatte yola çıkarsanız çünkü İpsala sınırında popüler gün ve saatlerde ciddi kuyruklar olabiliyor. En son 29 Ekim bayramı haftası ben cumartesi sabah 3 gibi yola çıkıp 6 buçuk sularında sınırda olunca önümde sadece 3 otomobil vardı ama benden 3-4 saat sonra yola çıkanlar o gün 3-4 saat kuyruk beklemiş. Hatta bir kişi kuyruğa dayanamayıp Bulgar sınır kapısına gittim oradan Yunanistan’a geçtim dedi.

Yunanistan’a araba ile gideceklerin öncesinde aracına yeşil sigorta denen (yurt dışında geçen trafik sigortası yaptırması gerekiyor) En ucuzu 15 günlük 47,5 Euro (Ben 308 TL ödedim). Ehliyetinizin de yeni ehliyetlerden olması gerekiyor. Eskiden sınır geçerken bu 2 belgeyi de istiyorlardı. Son girişimde ehliyet ve sigortama bakan olmadı. Sanırım Yunan polisine güven veren bir beybi feys ifadem var 🙂

Alexandroupoli Dedeağaç Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Sınırı geçtikten sonra Dedeağaç yaklaşık 20-30 dakika sürüyor. Dedeağaç (Alexandroupoli) 1878 yılında Ruslar tarafından inşa edilen görece yeni bir şehir. Şehir adını Yunan Kralı Alexandros’tan alıyor. Batı Trakya’da bir liman kenti olan Dedeağaç’ın nüfusu yaklaşık 50 bin seviyelerinde. Küçük bir havalimanı ve Balkanların en büyük hastanelerinden birine sahip.

Şehri ziyaret edebilmeniz için Şengen vizesi (Schengen vizesi) sahibi olmanız gerekiyor. Ülkenin ana dili Yunanca, ama İngilizce bilen birçok insan var. Sınır kasabası olması ve çok da Türk turist gelmesi nedeniyle birçok restoranda Türkçe bilene de denk gelme şansınız yüksek. En kötü menüler Türkçe oluyor. Zaten bölgede birçok da soydaşımız yaşıyor. Yunanistan’ın para birimi Euro. Şehir fiyat olarak fena sayılmaz. Tabi Türklerin akını ile burada da zamanında fiyatlar arttı. Malum “buralar çok ucuz” diye bağıra bağıra konuşunca komşu da gözünü açtı.

Dedeağaç’ta nerede kalınır?

Dedeağaç’a erkenden gelince ilk durağımız otelimiz oldu. Son gidişimde Dias Hotel’de kaldık. Burasının sahibi Yunanistan’da yaşayan soydaşlarımızdan. Otelin hem konumu hem de kendisi çok başarılı. Odalar tertemiz. Yataklar konforlu. Dışarından bakınca eski bir bina renove edilmiş gibi duruyor ama içine girince 5 yıldızlı odalardaki konforu buluyorsunuz.

Biz otele vardığımızda odalarımız daha boşalmamıştı ama bizi kahvaltıya aldılar. Yunanistan’da bizdeki gibi bir kahvaltı kültürü yok. Kahve ve maksimum börek. Burada ise halis muhlis Türk kahvaltısı var. Peynirler, yumurtalı ekmekler, sahanda yumurta, Türk çayı, mis gibi kokan kek ve daha fazlası. Kaldığımız odaların geceliği 70 Euro idi.

Dedeağaç (Alexandroupoli) Gezilecek Yerler

alexandroupoli dedeagac kule bisiklet

Otelimizin bir güzelliği de ücretsiz bisiklet hizmeti idi. Şehir oldukça ufak. Yürüyerek de gezmesi kolay ama sabah odalar boşalıncaya kadar bisikletle keyifli bir gezi yapmayı tercih ettik. Bol bol da fotoğraf çekindik. Kentin en işlek caddesi olan Dimokratias Caddesi üzerinde birçok kafe, alışveriş dükkanı ve banka bulunuyor. Buradaki kafelere uğramayı muhakkak frappelerin tadına bakmakta fayda var. Ancak Yunanistan’da frappe içtikten sonra Türkiye’deki frappelerle aranız bozulabilir. Benden uyarması.

Ayrıca bu kafelerden bir kısmı akşam 12’den sonra Buzikiya (Yunan müzikleri) çalan mekanlara dönüyor. Sabah saat 6’ya kadar bu eğlenceler sürüyor. Frappesinin de tadına baktığım Pico Cafe bunlardan bir tanesi.

Yaz döneminde bir sahil kenti olan Dedeağaç’ta denizin tadını çıkarmadan dönmek tabi ki de düşünülemez. Ege Denizi’nin tadına bir de komşunun tarafından bakmak için Dedeağaç güzel bir alternatif. Bunun için en iyi alternatif Alexandroupoli’ye yaklaşık 13 km uzaklıktaki Makri çevresindeki koylar. Maalesef biz buraları sezon dışında gezince sadece manzaranın tadını çıkartabildik ama yüzme fırsatı bulamadık.

Alexandroupoli’de kalanların gezebilecekleri yerlerden biri de Samothraki ya da Türkçesi ile Semadirek Adası. Buraya her gün Dedeağaç’tan feribotlar kalkıyor. Yolculuk yaklaşık 2 buçuk saat sürüyor. Sabah gidip akşam dönebilirsiniz. Ya da 1 gece konaklayıp dönebilirsiniz. Burası 1457’den 1913’e kadar Osmanlı himayesinde kalmış. Balıkçılık ve turizmle geçinen bir ada. Adının manası Semaya (göğe) uzanan direk. Bugün Fransa’nın Louvre Müzesi’nde sergilenen Yunan Zafer Tanrıçası Nike’nin yapıldığı yer de bu ada. Adaya feribot seferleri hakkında bilgi için linki buraya bırakıyorum.

Alaxandroupoli Dedeağaç’ta Nerede Ne Yenir, Ne İçilir?

Öncelikle şehirde kahvaltıdan başlayalım. Yunanlar genel olarak bize çok benzeseler de kahvaltı olayını kapamamışlar. Bizim gibi Türk kahvaltısı sunan bir otelde kalmıyorsanız öyle serpme kahvaltı, omlet felan ara ki bulasın. En iyi alternatif güzel bir börekçi bulup kahve ile börek gömmek oluyor.

Kafeler konusunda ise şehir oldukça iyi. Bunlar arasında favorim Kafka Cafe oldu. Girişi büyük bir kütüphane olan kafenin bahçe tarafı da ayrı bir dekora sahip. Dedeağaç’ta hatta son Yunanistan gezimde en beğendiğim kafe oldu. Instagrammerlar burayı kaçırmayın derim.

Kahvaltı faslından sonra ise olayın rengi değişiyor. Sahil kenti olmanın da getirdiği bir balık kültürü var Dedeağaç’ta. Tüm Yunanistan’da olduğu gibi burada da balıklar oldukça lezzetli. Aslında Dimokratias Caddesi çevresinde birçok mezeci mevcut. Bu mezecilerde sunulan balıklar bizde ana yemekte sunulan porsiyonlardan bile büyük.

Türkler tarafından en çok tercih edilen mekan Nisiotiko Taverna. İşletmenin sahibi Stogios Kyriakos’un eşi İzmirli ve Türkçe biliyor. Bildiğin abi yabancı damat. Mekanda hem Türkçe bilen garsonlar hem de Türkçe menü de mevcut. Öncelikle uyarayım burası şehrin en bilinen mekanı olması nedeniyle ortalamanın üzerinde fiyatlara sahip. Lezzet ise çok iyi.

Burada yediğim feta sahanaki (Sağanda feta- Feta Yunan beyaz peyniri oluyor) de akıllara zarar bir lezzet bence. Ayrıca kuru cacık da Yunan mutfağında çok takdir ettiğim bir lezzet. Ayrıca Yunanistan’a yolu düşen herkese kabak kızartma öneririm.

alexandroupoli dedeağaç

Buraya ilk ve son gelişimde tercihim ise Sarikas oldu. Burayı bana Dedeağaç’ta yaşayan adaşım Osman önerdi. Turistlerden çok yerel halkın tercihi. Mekanda o gün taze balık ne varsa o pişiriliyor. Fiyat kalite çok iyi. Biz 3 kişilik deniz ürünleri menüsü aldık. 3 kişilik menü 25,5 Euro idi. İçinde resimde gördüklerinizin dışında mevsim salatası ve yengeçli pilav da var.

Araba ile biraz yol yaparım derseniz Alaxandroupoli ‘den 13 km uzaklıktaki sahil kasabası Makri dolaylarında da meşhur iki restoran önerim olacak. Bunlardan biri Makri sahilinde Limanaki Restaurant ya da diğer adıyla ta Filarakia. Mekanın manzarası çok iyi. Önündeki Türkiye plakalı araçları görünce şaşıracaksınız.

Bir diğer önerim de Makri merkezden bir kaç km uzaklıktaki Aleksandropoli Aya Yorgi Restaurant var. Hem önündeki sahil hem de mekanın kendisi oldukça güzel. Tabi fiyatlar görece biraz daha yüksek.

Dedeağaç’a ( Alexandroupoli ) Gitmeden Önce Dikkat Etmeniz Gerekenler

  • Öncelikle Schengen vizeniz yanınızda olmalı
  • Araç kendi adımıza olmalı değilse mutlaka vekaletname almalısınız
  • Yeşil sigorta en az 15 günlük yaptırmalısınız. Bunu tüm sigorta şirketleri yapıyor.
  • Yeni ehliyet (Nasıl çıkartıldığını Yeni Ehliyet Alma Süreci ve Araba ile Yurtdışı Gezisi yazımda okuyabilirsiniz)
  • Yeni ehliyetiniz yok ise Beynelmilel ehliyet çıkarmalısınız. Bu 350 TL gibi yüksek bir rakam. Ancak bunu Yunanistan sınırı dışında soran olmuyor. Bu ücreti ödememek için Bulgaristan sınırından giriş yapıp 15 km sonra Yunanistan’a geçebilirsiniz. Orada ve sonrasında bu belgeyi soran olmuyor.
  • Yunanistan’da yakıt ücreti Türkiye’ye göre daha pahalı o yüzden aracınızın deposunu İpsala’ya 20 km kala son benzincide doldurun derim.

Bu Yazılar da ilginizi çekebilir

Thassos Adası : Buralar eskiden hep Türk doluydu
Thasos Adası Gezilecek ve Görülecek Yerler | Taşoz Gezi Rehberi
Thasos Adası Plajları Rehberi
Burnumuzun Dibindeki Cennet Ada: Thassos Adası
Kavala 1 Günde Nasıl Gezilir? (Kavala Seyahat Rehberi)
İstanbul’dan Dedeağaç’a Araba ile Lezzet Durakları

2 YORUMLAR

  1. Merhaba,

    Haziran ayı civarında, gündüz saatlerinde, kendi arabamla İpsala’ya gelip arabamı Türkiye tarafında parkedeceğim. İpsala’dan Alexanderapoli (Dedeağaç) tarafında nasıl bir ulaşım mevcut.

    İpsala Belediyesini, İpsala Gümrük Müdürlüğünü, Dedeağaç Belediyesini, Dedeağaç Ulaştırma müdürlüğünü aradım. Hiçkimse işe yarar bilgi veremedi.

    Örneğin:

    1) İpsala-Dedeağaç arasında yerel otobüs minibüs varmı?
    2) Tek otobüs sistemi İstanbul’dan kalkıp Selanik’e gidenmidir?
    2) İpsala-Dedeağaç arasında taxi sistemi nasıl çalışıyor? Taksi sınırdanmı alıyor İpsala’dan kentindenmi? Dedeağaç’tan İpsala’ya dönüş nasıl yapılıyor? Yinde sınırdamı bırakılıyor yoksa İpsala’ya getiriyorlarmı? Bir yön için ücret yaklaşık nedir? Kimle temasa geçmek gerekir?

    Teşekkürler,

    Yalçın YAVAŞ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz