Portekiz‘in başkenti Lizbon‘a yolu düşenlerin muhakkak görmesi gereken yerlerden biri Sintra. Her ne kadar ben son gezime kadar buraya gitmeye direnmiş olsam da siz benim gibi yapmayın. Gidip gördükten sonra keşke daha önce gitseymişim dedim. Nitekim birçok gezi bloğunda Lizbon çevresinde görülmesi gereken yerler listesinde başı çeken bir yer. İşte bu yüzden de çok ama çok kalabalık oluyor 🙂
Lizbon merkezin kuzeyinde yaklaşık 28 km uzaklıkta yer alan Sintra, aslında büyük Lizbon’a bağlı bir belediye. Aslında Avrupa’nın en batı noktası da Sintra ile Cascais arasında yer alıyor. Lizbon’a çok yakın olmasına rağmen iklimi daha serin olduğu için Lizbonlu zengin ve asillerin yazlıklarının olduğu yermiş. Lizbon’un en güzel yerlerinden biri olan Sintra’da görülmesi gereken yerler oldukça fazla. Bu yüzden gitmeden önce iyi hazırlık yapmakta fayda var. Sintra’ya nasıl gidilir, Sintra’da gezilecek yerler, Sintra’ya gitmeden önce bilinmesi gerekenleri içeren Sintra gezi notlarımı okumadan giderseniz benim gibi bir günde gezmeniz gereken yeri iki günde gezmek zorunda kalırsınız. Benden söylemesi.
instagram hesabımı takip edin –>@cokgezenadam
Sintra’ya gitmeden önce bilinmesi gerekenler
Lizbon gezinizde bir günü muhakkak Sintra’ya ayırmak gerekiyor. Ama bu bir günü ayırırken da tam bir gün olarak düşünün. Sabah erkenden Sintra’ya gitmezseniz bir gün kesinlikle yetmez. Gezgin sözü dinleyin ve saat 9 olmadan Sintra’da olun. Yoksa özellikle Pena Sarayı‘nda minimum 1 saat kuyruk beklemeyi ve fotoğraf kuyruklarına girmeyi göze almanız gerekiyor.
İkinci bir önerim de Sintra’da tam gün geçirecekseniz Lizbon tren garından hem trenlerde hem de Sintra’daki otobüslerde geçerli olan bir günlük biletlerden alın. Bunu da bir gün önceden alın çünkü gideceğiniz zaman kuyruk olabiliyor. Hatta olabiliyor değil oluyor:) Bu biletler 15,6 Euro, eğer Vivagem biletiniz (Lizbon akbili) yoksa ona da 0,60 cent alıyorlar. Bir günlük bilet ilk başta pahalı gibi gözükse de tüm gün geçirecekler için ideal. Neden mi? hesap oldukça kolay?
- Lizbon Sintra tren bileti gidiş dönüş: 4,6 Euro
- Sintra içinde tek yön otobüs bileti: 3,4 Euro
- Sintra içinde çoklu kullanım otobüs bileti: 6,5 Euro (Pena Sarayı ve Emevi Surları için git gel bunu muhakkak kullanmanız lazım)
- Sintra – Copa de Roca otobüs bileti: 4 Euro (dönüş ile birlikte 8 Euro)
Sintra’ya Nasıl Gidilir?
Lizbon’dan Sintra’ya gitmenin en kolay yolu Rossio Meydanı‘nda yer alan tren garından trenle gitmek. Her yarım saatte bir tren var ve yaklaşık 40 dakika sonra Sintra Garı’nda oluyorsunuz.
Sintra tren istasyonuna vardıktan sonra merkeze yürünebilir. Yaklaşık 10-15 dakika sonra orada oluyorsunuz ancak öncelikle görmeniz gereken iki yer Pena Sarayı ve Mağrip Kalesi (Emevi Surları ya da orijinal adı ile Castelo do Mouros) tepede pek de yürünmeyecek bir konumdalar. ben yürürüm deseniz de yok çok dar ve araçlar buna izin vermez. KESİNLİKLE ÖNERMİYORUM. Bu yüzden günlük bilet aldıysanız tren istasyonu önünden 434 nolu otobüse binin.
Sintra’da yapılması gerekenler – Sintra tüyoları
Bu otobüs önce şehir merkezine, sonra da Emevi Kalesi ve Pena Sarayı‘na uğrayıp yeniden şehir merkezi ve tren istasyonu şeklinde ring yapıyor. Çok turist olduğu için ardı ardına geliyor. Benim önerim otobüse biner binmez doğruca Pena Sarayı’na kadar inmeyin. İlk orasını yapın. En çok kuyruk orada oluyor. Ben 1 saat kuyruk bekledim siz beklemeyin. Oradan da yürüyerek bile Mağrip Kalesi’ne inersiniz.
Burada size bir tüyo daha vereyim. Pena Sarayı ve Mağrip Kalesi biletlerini birlikte alırsanız yüzde 5 indirim yapıyorlar. İkisi de muhakkak ziyaret edilmeli. O yüzden alın. Bu ikisine en az 4-5 saat ayırmanız lazım onu da söyleyeyim. Bunları gezdikten sonra otobüs ile şehir merkezine inip oradan ister yürüyerek ister 435 nolu otobüs ile Quinta da Rageleira‘ya (Rageleira Sarayı) gidin. Yürüyerek merkezden 5-6 dakika mesafede.
Ardından şehir merkezine uğrayıp, buradaki ara sokakları da gezmenizi öneririm. Çok keyifli. Ben ilk gün zaman ayıramadım diye Quinta da Rageleira ve şehir merkezi için yeniden geldim. İyi ki de gelmişim. Gelmişken Villa Sasetti‘nin olduğu bahçeyi de gezdim. Buradan Pena Sarayı’na yürünüyormuş. Ormanlık güzel bir yol ama baya yoruyor. Ben yarısından geri döndüm. Burada Lizbon’un en eski tırmanış alanı olan Penedo da Amizade‘ye kadar çıktım. Burada 1950’den beri tırmanış yapılıyormuş. Ben oradayken de birisi hoca eşliğinde tırmanış yapıyordu kayalara. Burası saray yolunun tam ortası. Açıkçası göreceğimi gördüm dedim ve buradan geri döndüm 🙂
Merkezden 434 ile tren istasyonuna dönüp, Cascais‘e giden 403 nolu otobüse binin. Cascais’e giden başka otobüsler de var ama siz buna binin çünkü bu otobüs Avrupa‘nın en batı noktası olan Cabo do Roca‘ndan (Roca Burnu) geçiyor. Her yarım saatte bir hem Sintra’dan hem de Cascais’den otobüs kalkıyor. Bu burun Sintra’dan 40, Cascais’den ise 20 dakika uzaklıkta. Bu yüzden burnu gezdikten sonra Cascais’e doğru gitmek daha mantıklı. Gelmişken bir de Cascais’i gezersiniz.
Sintra Plajları
Bu arada ben haziran ayında gitsem de Lizbon’a yaz haziranda gelmiyormuş. Ama siz yazın gelirseniz Cabo do Roca’dan biraz patikalardan geçerek ulaşılan ama çok güzel plajlar var. Plajın Portekizcesi Praia. Burada Praia da Ursa, Praia da Adraga gibi güzel plajlar da mevcut. Ama şunu da diyeyim buraya yazın otobüsler saat 19’dan sonra gelmiyor ona göre plan yapın.
Cascais’de güzel bir sahil kasabası. Burada da birçok plaj var. Ayrıca şehir merkezi de oldukça şirin. Hemen yanı başında da Estoril var. Tren ile 1 ya da 2 durak. Bu arada 1 günlük aldığımız bilet Cascais’den Lizbon’a giden trende de geçerli. Her 20-30 dakikada bir tren kalkıyor. Bu tren Rossio tren istasyonuna değil Cois de Sadre’ye gidiyor. Burası da oldukça merkezi bir yer. Meşhur Time out Market’in karşısındaki tren istasyonu. Bu tren yolda Belem’den de geçiyor.
Sintra’da Gezilecek Yerler
Her ne kadar Sintra çok küçük bir yer olsa da Sintra’da görülmesi gereken yerler az değil. Bunlar hakkında biraz detay bilgi vermenden yazı bitirmek istemedim.
Pena Sarayı
Sintra’da görülmesi gereken yerler denildiğinde belki de en popüler olanı ziyaretçilerine bir renk cümbüşü sunan Pena Sarayı oluyor. 529 metre yükseklikte bir tepeye kurulmuş olan saray 1995 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Yazlık Saray olarak 1840 yılında Kraliçe 2. Maria’nın kocası Ferdinand tarafından Alman mimar Baron Eschwege’ye yaptırılmış.
Sintra merkezden otobüsle gelmek gerekiyor. Sintra ziyaretlerinde ilk görülmesi gereken yer burası. Kimseler daha gelmeden uzun kuyruklar oluşmadan sabah erkenden gezin ve instagram için stok yapın derim. Burası instagramcıların favori mekanlarından biri 🙂
Sintra Mağrip Kalesi
Mağrip Kalesi, Emevi Surları, Emevi Kalesi gibi çeşitli isimlerle anılan bu yapı da Pena Sarayı’nın biraz aşağısında konuşlanıyor. Burası 9. yüzyılda Endülüs Emevi’leirn bölgeye gelmesi ile Araplar tarafından inşa ediliyor. Ancak burası İspanya kadar direnemiyor. Portekizliler kısa süre sonra bölgeyi yeniden fethediyor.
Uzun süre harabe olarak kalan kale, 19. yüzyılda Krall II Ferdinand tarafından bir bahçeye çevriliyor. İçinde gezerken kendinizi Game of Thrones setlerinde gibi hissediyorsunuz. Ziyaret ettiğinize pişman olmayacağınız yerlerden biri burası.
Quintera da Rageleira
İlk gün gezemeyince Sintra’ya gitmeme neden olan Quinta da Ragaleira. Aslında burayı bu kadar merak etmeme bu ilginç kuyu nedee oldu. Dışarıdan bir kayanın içine girince bu kuyuda buluyorsunuz kendinizi. Oradan gizli geçitler. Bir dönem Tapınak Şövalyeleri bu kuyuyu özel ayinler için de kullanmış. Anlayacağınız Tapınakçıların inlerine girdim.
Quinta da Regaileira (Regaleira Sarayı) muazzam bir bahçe içinde bu eşsiz yapılar, saray şapel, muhafız kuleleri ile Alice Harikalar Diyarı gibi. Bahçesi baba Granada’daki El Hamra Sarayı Bahçesi’ni anımsattı. Bazı bölümleri ile de İspanya Barcelona’daki Gaudi’nin Park Guel’ini. Sintra’da muhakkak görülmesi ve ıskalanmaması gereken bir yer. En az 2-3 saat ayırmanız lazım. O da hızlı gezerseniz. Giriş ücreti 8 Euro. Ben Kayseriliyim ama her kuruşuna değer. Net söyleyeyim.
Sintra Ulusal Sarayı
Sintra şehir merkezinde yer alıyor olması nedeniyle gezmesi en kolay saray denebilir. Orta Çağ döneminden kalan bu yapı da Arapların şehri fethi sonrası yapılmış. Portekizlilier şehri alınca büyük zarara uğramış. Sonrasında restoredilmiş. Özellikle 15-19. yy’lar arasında Portekiz Kraliyet ailesinin yazlık sarayları arasına girmiş. Açıkçası Pena ve Mağrip Sarayları sonrası biraz diğerlerine göre sönük kalıyor. Burası da yine UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yapılardan bir tanesi.
Copa Da Roca (Roca Burnu)
Avrupa’nın en batı noktası olan Roca Burnu Sintra ile Cascais arasında Sintra Ulusal Parkı’nda yer alıyor. Sintra merkezden otobüslerin kalktığı bu bölge yazın sıcak havalarda denize girmek isteyenler için de bölgenin en güzel plajlarını sunuyor. Ama bu plajlara gitmek için çetin ve çetrefilli yollardan geçmeniz gerekiyor.
Görüntü olarak Türkiye’nin en kuzey ucu olan Sinop İnceburun ve Avrupa’nın en güney batı noktası olan Algarve‘ın Sagres bölgesindeki Cabo da Sao Vincento’yu (Sao Vincento Burnu) hatırlatıyor. Tabi burası ikisinden de kalabalık onu söyleyeyim.
Merhabalar ….. Portekiz gezisi düşündüğüm içinTabii ki Pandemiden sonra şimdi de sizin notlarınızı okuyorum ve çok faydalanıyorum . Bunun için teşekkür ederim iyi ki gezmiş ve bize hem ucuz hem de kolay yolları göstermişsiniz ,teşekkürler…