Malta Gezi Rehberi

İtalya‘nın güneyinde Akdeniz’de Avrupa Birliği üyesi bir ada ülkesi olan Malta, bir dönem Osmanlı’nın uğrak yeri imiş. Ancak onca savaştan sonra sanırım Türklerin Malta’ya olan ilgisi azalmış. Benim daha önce bir kere iş için gittiğim sonrasında ise bir arkadaşımla tatil amaçlı gidip keşfettiğim Malta, özellikle yaz aylarında tatil planlarında olmayı hak eden bir destinasyon. Malta’da gezilecek ve görülecek yerler oldukça fazla.

Özellikle Game of Thrones tutkunuysanız burayı çok daha fazla sevebilirsiniz. Son yılların popüler dizisi GoT dünyanın birçok yerini sete çevirmesi ile biliniyor. Dizinin çekildiği birçok yer de şu günler de turist akınına uğruyor. Malta da bu yerlerden biri. La Valetta’daki Üst Kışla Bahçeleri Kral’ın Şehrinin (King’s Landing) çekimlerinin yapıldığı yer. Gozo Adası ve buradaki Azur Penceresi ise Daenerys Targarian ve Khal Drogo’nun düğünlerinin gerçekleştiği yer.

instagram hesabımı takip edin –>@cokgezenadam

Bu sene (2020) özgürlüklerinin 56. yılını kutlayan Malta, Güney Avrupa‘da İtalya‘nın Sicilya Adası‘nın güneyinde yer alan bir adalar devleti. Herhangi bir ülkeye bağlı değil. Tamamen özgür bir devlet ve cumhuriyetle yönetiliyor. Gittim gördüm kesin bilgi yani 🙂 Malta’yı oluşturan adalar, Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüzölçümüne sahipler.

Malta Adası bence Türkiye‘de hak ettiğinden daha az ilgi gören bir destinasyon. Bu yine de ülkede hiç Türk turist olmadığı anlamına gelmiyor. Ancak birçok ülkeye kıyasla burası gerçekten de daha keşfedilmemiş bir cevher. Malta gezilecek ve görülecek yerler, gece hayatı, tarih gibi birçok alanda çok kuvvetli bir tatil destinasyonu. Malta tatili planlayanlar için altın değerinde seyahat tüyoları…

Malta Gezi Rehberi

Adanın Game of Thrones’un önemli setlerinden biri olmasının yanında Osmanlı tarihinde de önemli bir yeri var. 1565 yılında Malta adasının Osmanlı İmparatorluğu kuvvetleri tarafından kuşatılır. Tarih boyunca yaşanan en kanlı ve şiddetli savaşlardan biri olarak gösterilen kuşatma, Hospitalier Şövalyeleri’nin galibiyeti ve Osmanlı kuvvetlerinin kuşatmayı kaldırması ile sonuçlanır.

Bu olay 16. yüzyıl Avrupa’sında büyük ses getirir. Hatta ünlü düşünür Voltaire’in bile bu savaştan abartılı bir şekilde bahsederken “Hiç bir şey Malta Kuşatması kadar ünlü değildir.” dediği belirtilir.

Akdeniz’in güneyinde Sicilya’nın hemen güneyinde yer alan Malta aslında üç büyük ve iki küçük adadan oluşuyor. Bu adaların en büyükleri Malta, Gozo ve Comino. Oldukça uzun bir yaz dönemine sahip ada bu açıdan turistler için gerçek bir çekim merkezi. Malta’dan sezon mart ayında başlıyor.

Kıyaslamak gerekirse Kıbrıs’tan küçük olan ülkeyi gezmek için ise Kıbrıs’tan çok daha fazla zamana ihtiyacınız var. Adayı doyasıya gezmek için en az üç gün ayırmanız gerekli. (Plajları da göreceğim derseniz 1 hafta da ayırsanız yeridir).

Bence ülkeye yaz döneminde gitmekte fayda var. Her ne kadar ülke güneyde olsa da mayıs ayında bile biraz serin olabiliyor. Mayısta akşam hırka giydiğimi hatırlıyorum. Denize de girdim ama oraya kadar gelip de denize girmeden dönmek istemediğim içindi. 🙂 Mayıs sonundan eylül başına kadar deniz uygun olur sanırım. Deniz önemli değil diyorsanız o ayrı tabi.

Avrupa’nın en ufak ülkelerinden biri olsa da, ülkenin pasaportu AB ülkeleri ve ABD de dahil dünyanın birçok ülkesine vizesiz seyahatin yolunu açıyor. Hal böyle olunca da ülke bunu bir ekonomik gelir kapısına da çevirmiş. Ülkeye yatırım yapanlara 1 sene gibi kısa bir sürede ülkenin pasaportu veriliyor. Nasıl mı? Onu da detaylı şekilde 1 Senede Avrupa Birliği Vatandaşlığı Nasıl Alınır? yazımda okuyabilirsiniz.

Adada Maltaca ve İngilizce konuşuluyor. Zaten İngilizce çok iyi konuşulduğu için İngilizce dil okulları ile de meşhur. Avrupa Birliği üyesi olduğu için seyahat için Şengen vizesi almanız gerekiyor. Para birimi de Euro. Fiyatlar olarak Bir İsveç, Norveç değil ama Euro sonuçta çok da deli ucuz bir yer beklemeyin.

Türkiye’de ayrıca dil okullarıyla meşhur olan Malta, uzun yaz dönemi ve tarihi güzellikleriyle ziyaret edilmeye değer bir destinasyon. Üstelik İstanbul’dan uçakla Malta’ya yaklaşık 2 buçuk saatte ulaşabiliyorsunuz.

Malta’ya İstanbul’dan haftada iki direk uçuş var. Ancak uçuş saatleri sayesinde gün kaybınız olmuyor. Sabah 10 gibi İstanbul’dan uçağa binip ülkeye yaklaşık saat sabah 11 buçuk gibi ulaşıyorsunuz. Ülke ufak olduğu için otelinize transferiniz de zaman almıyor. Zaten adada en uzun mesafe 1-1 buçuk saat. (o da toplu taşıma ile) Otele yerleştikten sonra Malta’nın başkenti Valetta’nın merkezini ziyaret edebilirsiniz.

Malta Hakkında Bilmeniz Gerekenler

• Akdeniz’de bir ada ülkesi.
• Bulunduğu kıta: Avrupa
• Ülkenin başkenti: Valetta
• İklimi: Akdeniz İklimi
• 2019 verilerine göre ülkenin nüfusu yaklaşık 514 bin
• Para birimi: Euro.
• Vize istiyor mu? Ülke Schengen (Şengen) anlaşmasına dahil. Bu yüzden Şengen vizesi gerekiyor.
• Dili: Maltaca ve İngilizce iki resmi lisan
• Havalimanı dahil ülkenin birçok yerinde ücretsiz wi fi bulmak mümkün.
• Saat olarak Türkiye’den yazın 1 saat kışın ise iki saat geride.
• Her yere otobüs ile gitmek mümkün (Bir adadan diğerine giderken feribot gerekiyor tabi ki de)
• Rahat seyahat için telefonunuza tallinja uygulamasını indirin.

Söz konusu ada ülkeleri oldu mu, pek ucuz olması beklenmemeli. Üstelik bir de TL’nin Euro karşısında yaşadığı değer kaybı durumu biraz daha dramatikleştiriyor. Ancak yine de burada uygun rakamlara tatil yapmanın yolları yok değil.

• Geceliği 15 Euro’ya hostel bulmak mümkün hem de Paceville’de
• Otobüs biletleri 2 Euro (2 saat boyunca sınırsız aktarma hakkı)
• Pazarlık burada da mümkün. 25 Euroluk Blue Lagoon tekne turunu 1 gün önce pazarlıkla 10 Euro’ya satın aldık
• Süpermarketler can kurtarır

Ülkede hem Maltaca hem de İngilizce resmi diller. Ülke İngilizce dil okulları ile de meşhur. Hatta ülke ekonomisinde bu bu okullar çok önemli bir yere sahip. Türkiye’den de birçok öğrenci hem yakın hem de görece ucuz olması nedeniyle dil okulu için Malta’yı tercih ediyor.

Malta Gezilecek Yerler

alta’da gezilmesi gereken yerler üç bölüme ayrılabilir. Malum ülke 3 adadan oluşuyor. Malta, Gozo ve Comino’da görülmesi gereken yerleri burada özet olarak anlatacağım. Buraları daha detaylı olarak ayrı ayrı yazılardan anlattım. O kadar detay isterseniz tüm bu yazılar, bu yazının sonunda sizi bekliyor.

Taxiyo, BlackLane ya da Uber tarzında havaalanı ve şehirlerarası transfer hizmeti veriyor. Kapıdan kapıya özel taksi transferleri ve havaalanı transferleri sunuyor. Malta gezinizde ulaşım ihtiyacınız için kullanışlı bir web sitesi.

Malta Adası

Ülkenin en büyük adası olan Malta’da gezilmesi gereken yerler özetle başkent La Valetta, tarihi şehir Mdina ya da diğer adı ile Rabat, balıkçıları ile meşhur Marsaxlokk ve Temel Reis filmi seti olan Cirkewwa.

Adanın başkenti La Valetta’da, Büyük Usta’nın Sarayı, Aziz John Katedrali,Üst Kışla Bahçeleri, Casa Rocca Picola Sanat Galerisi ve cumbalı evlerin olduğu sahil şeridini gezmeden dönmeyin derim. Buraları gezerken kendinizi Game of Thrones film setinde gibi hissedeceksiniz. Gaza gelip yoldan geçen bir at arabasına saçmalama potansiyeli oluyor insanın. Neyse ki kendime engel olmayı başarıyorum bazı zamanlarda 🙂

Gozo Adası

Ülkenin en büyük ikinci adası olan Gozo da gezi planlarınızda olması gereken bir yer. Gozo’da görülmesi gereken yerler denince ilk akla Azur Penceresi gelirdi. Ama burası dalgalara yenik düştü. Eskiden bu fotoğraftaki gibiydi. Ben burayı bu haliyle gören şanslılardandım. Game of Thrones’da Khalisi’nin ilk düğünü de burada gerçekleşmişti. Gozo’da görülecek diğer yerler ise Dwejra, başkent Victoria, Büyük Kale (The Grand Castello), Ggantija Tapınağı, Belveder Noktası ve Ramla Koyu olarak özetlenebilir.

Comino Adası

Açıkçası burası 2 km²’lik ufak bir ada. Burada özellikle Blue Lagoon’un tadını çıkartmanızı öneririm. Tabi, tekneden iner inmez topuklamanızı öneririm, çünkü plajdaki şezlong sayısı oldukça sınırlı ve geç kalırsanız şezlongsuz kalabilirsiniz. Buraya genelde Gozo’ya giden tekneler gidiyor. Önce buraya uğruyor. Sizi bırakıp kalanları Gozo’ya götürüyor. Gozo’dan dönüşte de buraya uğrayıp sizi alıyor ve Malta’ya geri dönüyor.

Yapmadan Dönmeyin

• Üst Kışla Bahçelerinin manzarasını muhakkak görün
• Gozo Adası’nı ziyaret edin
• Azur Penceresi’nin önünde fotoğraf çektirin diyordum ama geç kaldınız geçtiğimiz yıllarda dalgalara dayanamadı
• Valetta Limanı’nda bir tekne turu yapın
• Comino Adası’nda Blue Lagoon’da yüzün
• Marsaxlokk’da tavşan etinin tadına bakın

İlk Hedef Başkent Valetta

1565 yılındaki Malta Kuşatması’nda Osmanlı kuvvetlerine karşı komuta ettiği direnişçi birliklerle kazandığı zaferin ardından Aziz John Şövalyeleri’nin kahramanlarından biri haline gelen Jean Parisot de la Valette’den ismini alan Valetta’nın mimarisi Rodos adasını andırıyor.

Büyük Ustanın Sarayı

Valetta’da ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında Büyük Ustanın Sarayı (Grandmaster’s Palace) geliyor. Hâlihazırda Malta Cumhurbaşkanı’nın ofisi olarak kullanılan Büyük Usta’nın Sarayı’nı ziyaret ettikten sonra şehir merkezinde bir kahve molası verebilirsiniz.

Aziz John Katedrali

Kahve molasında güç topladıktan sonra ise Aziz John Katedrali ziyaret için sizi bekliyor. Dışarıdan bakıldığında sıradan bir katedrali andırsa da Aziz John Katedrali içine girildiğinde farkını gösteriyor.

Maltalı Şövalyeler, dışarıdan bakıldığında zenginlikleri çok belli olmasın ve düşman çekmesin diye tüm şatafatı katedralin içine saklamışlar. Şimdiye kadar gezdiğim katedraller arasında iç işçiliği en iyi olanlardan biri Aziz John Katedrali.

Üst Kışla Bahçeleri (Upper Barrack Gardens)

Katedral ziyaretinden sonra ise Üst Kışla Bahçeleri’ne (Upper Barrack Gardens) geçmekte fayda var.

Valetta’da sadece bir yeri görecek kadar vaktimiz var, nereyi görelim diye sorarsanız, Üst Kışla Bahçeleri’ni görmeden dönmeyin derim. Güzelliği ile Game of Thrones’a da mekan olan bu bahçe belki de Malta’nın en eşsiz panaromik manzarasına sahip desek yanlış olmaz. Hatta bence dünyanın da sayılı manzaralardan birine sahip. Santorini’den sonra beni böyle etkileyen bir manzara olmadığını söylemeliyim.

Valetta’nın Cumbalı Evleri ve Ara Sokakları

Valetta’da tarihi binaların yanında biraz da ara sokaklarda kaybolmanızda fayda var. Özellikle de Büyük Usta’nın Sarayı’ndan aşağı sahile doğru kaptırın kendinizi. Yolunuzun üstünde çok güzel fotoğraf kareleri sizi bekliyor olacak. Ayrıca sahile indiğinizde ise arkanızı denize verip cumbalı evlerin manzarasının tadını çıkarmanızı öneririm.

Bu eşsiz manzaranın keyfini çıkardıktan sonra otelinize geçip biraz dinlenebilirsiniz.

Sessiz Şehir Mdina (Rabat)

Malta’ya ilk gidişimde bir akşam vakti, son gidişimde ise gündüz gezme imkanım oldu bu güzeller güzeli tarihi şehri. Valetta’dan sıklıkla otobüs kalkıyor. Bizim kaldığımız Paceville’den de buraya giden otobüsler mevcut. Güzelliği dillere destan bu şehir de Game of Thrones’un da radarına girmiş ve çeşitli defalarda set olarak kullanılmış.

Gozo

Burada ikinci gününüzü ise ülkenin ikinci büyük adası Gozo’ya ayırmalısınız. Gozo’ya gidebilmek için Malta adasının kuzeyinde yer alan Cirkewwa’ya gitmeniz gerekiyor. Yol üstünde isterseniz Temel Reis filminin çekildiği seti de ziyaret edebilirsiniz. Ya da bu ziyareti Gozo dönüşüne saklayabilirsiniz. Cirkewwa’dan Gozo’ya feribot seferleri düzenleniyor.

Yaklaşık 25 dakikada yeşil ada Gozo’ya ulaşıyorsunuz. Burası turistik bir ada olduğu için feribot çıkışı biraz ısrarcı taksicilerin sizi beklediğini söylemekte fayda var. Bu ısrarları sizi sanki bir Avrupa şehri değil de bir şark ülkesindeymişsiniz hissine sürüklüyor. Aslında bu durumda ülkede bir dönem Arapların da hüküm sürmesinin payı olabilir. Nitekim ülkenin İngilizce ile birlikte resmi dili olan Maltaca, Arapça’dan çok etkilenmiş bir dil.

Azur Penceresi

Gozo’da ilk ziyaret noktası Dwejra. Burada Azur Penceresi Kemeri, İç Deniz ve Fungus kayalıklarını ziyaret edebilirsiniz. Birçok tanıtım broşüründe Azur Penceresi Kemeri’nin cazibesi sıkça kullanılıyor. Ama emin olun gerçeği görsellerinden çok daha güzel. Nitekim Game of Thrones’da Daenerys Targarian ve Khal Drogo’nun düğün mekanı olarak burayı seçmeleri de bir tesadüf olmasa gerek.

Başkent Victoria

Burada yaptığınız yarım saatlik bir moladan sonra Gozo’nun başkenti Victoria’ya geçebilirsiniz. 1897 yılında İngilizler şehre Kraliçe Victoria’nın adını verseler de Gozo’lular hala şehrin eski adı olan Rabat’ı da sıkça kullanıyor. Rabat’ta Büyük Kale’yi (The Gran Castello) ziyaret edebilirsiniz. Kale ziyaretinden sonra da Rabat’ta sokak arasındaki yerel mağazalarda alışveriş yapabilirsiniz. Ancak unutmayın ada ülkelerinin birçoğunda olduğu gibi burada da fiyatlar çok da ucuz değil.

Xlendi’de Öğle Yemeği Molası

Bu ziyaretin sonrasında karnınız yavaş yavaş acıkmaya başladıysa bir öğle yemeği molası için Xlendi’ye geçmekte fayda var. Güzel deniz manzarası ile Xlendi’de hem ruhunuzu dinlendirebilir, hem de karnınızı doyurabilirsiniz.

Ggantija Tapınağı

Eğer yeterince dinlendiyseniz sırada Ggantija tapınağı var. Milattan önce 3500’li yıllardan kalma bu tapınaktan çok fazla bir şey kaldığı söylenemez. Ama buraya kadar gelmişken tapınağı da görmekte fayda var.

Belveder Noktası

Tapınak ziyaretinden sonra Belveder Noktası’na gidip buradan Ramla Koyu’nun eşsiz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Bu manzarayı fotoğraf makinelerinizle ölümsüzleştirdiyseniz artık Gozo’yu terk etme zamanı geldi.

Comino Adası (Blue Lagoon)

Malta Adası ile Gozo Adası arasındaki 2 km2’lik küçük Comino Adası, ülkenin en güzel plajı Blue Lagoon’a sahip. Buraya kadar gelip bu denizde yüzememek, o güzelliği dünya gözü ile görememek büyük bahtsızlık olur. Gozo Adası turu yapan tekneler, buraya da bırakıyorlar. Açıkçası ben buraya 1 tam gün ayırmayı öneririm. Detaylar için Dünyanın En Güzel Denizi Blue Lagoon yazımı okuyabilirsiniz.

Feribot ile yeniden Malta’ya dönüp otelde bir müddet dinlendikten sonra akşam yemeği için St. Julian’s’a gidebilirsiniz.

Valetta’da Akşam Yemeği

Burada çok şık restoran ve kafeler var. Birçok farklı mutfağın olduğu St. Julian’s’da Malta mutfağının tadını çıkarmak isterseniz Gululu restorantı deneyebilirsiniz. Akşam yemeği sonrasında malta gecelerini deneyimlemek için de St. Julian’s doğru adres.

Valetta Rıhtımı

Valetta’daki 3. günümüzde ilk durağımız Valetta rıhtımı oldu. Cruise gemileri de malta’ya geldiklerinde buraya yanaşıyorlar. Buradan ufak kayıklarla bir geziye çıkabilirsiniz. Buraya gelip de bu kayık turlarını kesinlikle ihmal etmemek lazım. Mükemmel bir manzarada yapılan bu gezi size Venedik’teki gondol turlarını anımsatıyor.

Küçük Balıkçı Kasabası Marsaxlokk

Her ne kadar kayıklar gondollar kadar ihtişamlı olmasa da. Bu kısa keyif kaçamağından sonra küçük bir balıkçı kasabası olan Marsaxlokk’a geçebiliriz. Rengarenk kayıkları ve hoş mimarisiyle bu küçük balıkçı kasabası tam da fotoğraf tutkunları için. Fotoğraflarınızı çekip manzaranın tadını çıkardıktan sonra artık öğle yemeğine geçebilirsiniz.

Burada size önerim ufak bir Malta restoranı olan Ta’ Victor. Bu restoranda muhakkak bir Malta klasiği olan tavşan etini yemenizi öneririm. Öğle yemeğinden sonra ise yeniden Valetta merkezine dönüp alışveriş yapmak ya da gündüz gözü ile Mdina’yı yeniden görmek isteyebilirsiniz.

Malta Plajları

Bence adanın en güzel plajı açık ara Blue Lagoon. İlk görüşte aşk o kadar söyleyeyim. Burası Comino Adasında yer alıyor. Malta Adası içinde ise en popüler plajlar Mellieha Koyu, Golden Koyu, Ghajn Tuffieha, St George Koyu ve Paradise Koyu. Ayrıca mavi bayraklı diğer plajlar şöyle:

Fond Għadir Koyu, Westin Dragonara Resort, Qawra Point, Buġibba Perched Beach, Għadira Koyu ve Ramla Koyu. Ayrıca Hondog ve Marsalforn koyları da adanın ödüllü plajları olarak dikkat çekiyor.

Malta’da Ne Yenir?

En ilginç yemekleri tavşan eti. Açıkçası bir kuzu değil ama denenebilir 🙂 Ben bu lezzeti Marsaxlokk’ta Ta’ Victor restorantta denemiştim. Burası Malta’nın yerel lezzetlerini deneyebileceğiniz bir yer. Gozo Adası’nda ise çok güzel deniz manzarası ile Xlendi Restoran, St Julians’da ise Gululu Restoran ve yine Malta’nın geleneksel mutfağını deneyimleyebileceğiniz lezzet durakları.

Son gidişimde ise yerel lezzetlerden daha çok global lezzetlere yöneldim. Sliema’daki Pizza Hut ve şehrin birçok yerinde yer alan Subway ekonomik yemek arayanlar için önerebileceğim adresler.

Malta Gece Hayatı

Açıkçası ada dil okullarının çokluğu nedeniyle çok ciddi bir öğrenci nüfusuna sahip. Bu da doğal olarak hareketli bir gece hayatını beraberinde getiriyor. Gece hayatı denince ise akla gelen adres St Julian (San Giljan) yakınlarındaki Paceville (Paçevil diye okunuyor) geliyor. Burada sıra sıra mekanlara giriş ücreti alınmıyor. Mekanlar ise oldukça kalabalık oluyor.

Özellikle hafta sonlarında adım atacak yer olmayabiliyor. Eğlence gece 4’lere kadar sürüyor. Tabi öğrenci usulu mekanlar düşünün. Öğle çok rafine mekanlar değiller.

Ülke toplu taşımanın en rahat olduğu yerlerden biri. Ada içindeki her yere toplu taşıma ile ulaşmak mümkün. Üstelik de makul rakamlara. Ülkedeki ulaşım bilgilerini daha detaylı şekilde Bir Kayseriliden Ekonomik Malta Ulaşım Tüyoları yazımda bulabilirsiniz.