Gazetecilik yaptığım zamanlarda iş nedeniyle birçok ilginç yer gezme imkanım oldu. Bunlar arasında bende en çok iz bırakanların başında ise Romanya‘nın dünyaca ünlü Transfagarasan Yolu (ya da diğer şekli ile Tranfagaraşan Yolu) oldu. BBC’nin meşhur Top Gear Programı tarafından dünyanın en iyi yolu olarak tanımlanan Transfagarasan’a sadece otomobil kullanmak için bile gidilebilir. Bu arada efsane manzarası ve dev bir yarış pistini andıran virajları ile meşhur bu dağ yolu senede sadece 2 ay boyunca açık oluyor. Yol ekim sonundan temmuz ayına kadar kapalı oluyor.
Romanya’nın meşhur diktatörü Çavuşesku tarafından askeri bir güzergah olarak inşa ettirilen Transfagarasan Yolu Romanya’da görülmesi gereken yerler denildiğinde benim ilk aklıma gelen yer oluyor. Romanya’nın Karpat Dağları’nın güney kesiminden geçen bu dağ yolu Piteşti yakınlarında bulunan Bascov Köyü yakınlarında başlıyor. Yol, Almanlar tarafından yapılmış olan Transalpina‘dan sonra ülkenin ikinci en yüksek asfalt yolu olup adını Făgăraș Dağları’ndan alıyor.
instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam
Transfagarasan Yolu’nun Olayı Ne?
“O kadar yer gezdin, dünyada en çok etkilendiğin yerlerin başında Romanya’da bir dağ yolu mu oldu? Sen de ne biçim gezginsin?” diyenleri duyar gibiyim. Ancak buraya gidip görmeden ne demek istediğimi “anlayamazsınız:)” Ben de buraya gidinceye kadar seyahat programımızda gördüğüm bu yola dair pek de bir fikrim yoktu. Seyahat programı derken biz İstanbul’dan Budapeşte‘ye kadar (İstanbul-Varna-Bükreş-Sibiu ve Budapeşte) 4 günlük bir roadshow gerçekleştirmiştik. Porsche tarafından düzenlenen ve dünyanın birçok ülkesinden gazeteci ve Porsche müşterilerinin katıldığı bu rota Porsche ekibi tarafından birkaç yıldır çalışılmıştı.
Otomobil severlerin çok yakından bildiği BBC’nin Top Gear programı tarafından dünyanın en iyi yolu seçilen Transfagarasan’da Ferrari, Aston Martin ve Lamborghini ile çektikleri videoyu muhakkak izlemelisiniz. Bu videoyu izledikten sonra siz de Romanya’ya gidip bu yolda biraz otomobil kullanmak isteyeceksiniz. Özellikle motor ile uzun yol yapanların da sıkça tercih ettikleri bir yol burası. Romanya halkı burayı yaz döneminde piknik ve camping için de tercih ediyor.
Fagaras Dağları’ndan geçen bu yolda Romanya’daki tüm yollardan daha fazla viyadük ve tünel bulunuyor. Yolun tepe noktasında Romanya’nın en uzun tüneli (875 m.) bulunuyor. Bu tünelden üstü açık bir spor otomobille geçme şansınız olursa kökleyin, akustiğe hayran kalacaksınız 🙂 Bu tüneli geçtiğinizde inişe doğru yöneldiğinizde yolun sağında Balea Gölü‘nü göreceksiniz. Burası kışları buzul gölü oluyormuş. Yazın ise etrafı piknik yapanlarla dolu oluyor.
Transfagarasan Yolu Tarihi
Sovyetler Birliği 1970’li yılların başlarında Çekoslovakya’ya saldırınca, olası bir Romanya saldırısına karşı Transfagarasan Yolu’nun yapılması emrini veriyor. Halk arasında bu yolun Almanlar tarafından yapılan Transalpina Yolu‘na nispet amaçlı olduğu da söyleniyor. Yaklaşık 4 buçuk yıl süren bu yolun yapımında 6 milyon kilo dinamit kullanılmış ve 3,8 milyon metrekare dağ kesilmiş. Yolun yapımı sırasında ise resmi kayıtlara göre 40 kişi ölmüş. Gerçekte bu rakamın daha yüksek olduğu da söyleniyor. Yol Transilvanya, Wallachia bölgeleri ile Sibiu ve Piteşti şehirlerini bağlıyor. Helezonik virajları ve eşsiz manzarası bilinen bu yol yaklaşık 90 km uzunluğunda. Çavuşesku, Bükreş’teki efsane Parlemento Binası gibi burayı da göremeden ölmüş. İşte nasip etmeyen Allah, vermedi mi vermiyor 🙂
Transfagarasan’a Nasıl Gidilir?
Öncelikle İstanbul’dan Romanya’da Bükreş’e uçmanız gerekiyor. İstanbul’dan direkt uçuşla gidebileceğiniz en yakın şehir burası. Zaten bir iki gün de gitmişken Bükreş’e zaman ayırın derim. Erken davranırsanız İstanbul’dan Bükreş’e THY ile 350 TL seviyelerinde gidiş dönüş bileti bulmak mümkün oluyor. Romanya için Schengen vizesi almanız gerekiyor. Ülkenin para birimi Lei (RON). 1 Lei yaklaşık 1 TL’ye denk geliyor.
Bükreş’ten Transfagarasan Yolu yaklaşık 206 km sürüyor. Başkentten buraya belli dönemlerde günübirlik turlar oluyor. Açıkçası benim tavsiyem Bükreş’ten bir otomobil kiralayın. Hatta mümkünse biraz spor bir şey olsun. Sonra ver elini yollara. Biz Bükkreş’ten Porsche’lerimizle Transfagarasan’a doğru yola çıktığımızda ilk molamızı Curtea de Arges‘te verdik. Burası Bükreş’ten yaklaşık 157 km uzaklıkta yer alıyor. Bükreş’ten Karpatlar’a doğru giden yolun üzerinde olan ve Orta çağ dönemine ait kiliselerin bulunduğu Curtea de Arges küçük turistik bir kasaba. Burada bir mola verip bu küçük kasabayı turlamanızı tavsiye ederim. Curtea de Arges Manastırı ve Curtea de Arges Katedrali burada görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Biz bu küçük kasaba’da ufak bir atıştırmalık molası verdik. Sonrasında İstanbul’dan oraya kadar geldiğimiz Porsche Panamera’ları tırlara yükletip Sibiu’daki otelimize gönderttik. Bizi orada bekleyen Porsche Boxter ve Porsche 911 Turbo araçlarına dağılıp Transfagarasan Yolu’na doğru yola koyulduk. (Lüksün böylesini yaşadığım dönemlerde oldu. Orada zirvede bırakmalıydım sanırım 🙂 )
Transfagarasan’da Gezilecek ve Görülecek Yerler
Curtea de Arges’ten sonra genelde insanların mola adresi Arefu köyü oluyor. Yaklaşık 25 km uzaklıktaki bu köy Transfagarasan’a gideceklerin konaklama adresi de oluyor. Buradan hem yolun da bulunduğu Fagaras Dağları manzarası hem de Kont Dracula diye dee bilinen Vled Tepes‘in yaşadığı Poeinari Kalesi‘ni de görebiliyorsunuz.
Bizim rotamızda burada duraklama yoktu bu yüzden Curtea de Arges’ten yaklaşık 30 km’lik bir yolculuk sonrasında bir fotoğraf molası vermek için Vidraru Baraj Gölü‘ne ulaştık. Mümkünse buraya giderken yanınızda bir drone götürmenizi tavsiye ederim. Buradan sonra zaten Transfagarasan yolculuğu yavaştan başlıyor. Eşsiz virajları ile bu yol “Çavuşesku çılgınlığı” olarak da adlandırılıyor. Bu virajlarda korkuluklar yok ve aşağısı uçurum. Yoldaki adrenalini siz düşünün.
Bu parkur sonrasında bir Porsche yetkilisine “Bu kadar insanın bu parkurda hız limiti koymadan araç kullanmalarına nasıl izin verdiniz? Kimse yarış pilotu değil nasıl güvendiniz?” diye sorduğumda bana cevabı “Size değil otomobillerimize güvendik. Bir de hayatlarınıza değer verdiğinizi düşündük” oldu.
Fotoğrafta arkamda gördüğünüz o kıvrımlı virajları tırmana tırmana en tepeye çıktık. Normal bir otomobil ile bu yollarda çok fazla hız yapmanız mümkün değil. Ama altınızda Porsche’ler olunca, önünüzde de telsizlerle size talimat veren bir Le Mans pilotu olduğunda o tehlikeli virajları hızla tırmanabiliyorsunuz. En tepeye ulaştıktan inişe başladıktan biraz sonra sizi Balea Gölü karşılıyor. Burası da özellikle kamp tutkunlarının favori duraklarından. Kış dönemi donan bu gölde ayrıca buz otelde işletiliyormuş. Açıkçası o dönem ziyaret edip görme şansım olmadı. Gidip gören beni de götürsün.
Tranfaragaraşan Yolu’nun tadını çıkartıp bir şeyler de atıştırdıktan sonra 50 km’lik bir yolculuk sonrası Romanya’nın Polonezköy’ü diyebileceğimiz ülkede Almanların yaşadığı Transilvanya’nın şirin şehri Sibiu’ya ulaştık. Bu şehre gözünüzü kapatıp sizi bıraksalar kendinizi Almanya’nın ufak bir şehrinde sanabilirsiniz.
Transfagarasan’da Ne Yenir?
Transfagarasan Yolu üzerinde özellikle kampçıların yoğun olduğu bölümlerde birçok büfe benzeri yer var. Biz ise Balea Gölü’nü de geçip yaklaşık 10-15 km ileride bir restoranda yemek yedik. Açıkçası o zaman bloğum olmadığı için yemek yediğimiz yerin adına pek dikkat etmemiştim.
Öte yandan Rumen mutfağı Osmanlı ile olan uzun süreli tarihi bağlardan dolayı bizim mutfağımızla benzerlikler gösteriyor. Etli yaprak sarma (sarmale) ülkenin en popüler yemeği. Aman dikkat domuz eti ile yapıyorlar. Ciorba di Fasole (Fasulye Çorbası), şehriye çorbası ve işkembe çorbası yine bizimle etkileşimden dolayı mutfaklarına yerleşmiş lezzetler. Ancak yemekler benzer olsa da söz konusu et olunca işin içine çoğu zaman domuz giriyor. Fasulye çorbası bile domuz eti ile yapılıyor. Bu tür hassasiyetiniz varsa baştan uyarayım.
Transfagarasan’da Nerede Kalınır?
Burayı görmek isteyenlere önerim, ilk gece Bükreş’te kalmaları. Bükreş’i yeterince gezdikten sonra araba ile Transfagarasan’a geçmek. Burada konaklama için ilk alternatif Arefu Köyü. İkinci alternatif ise yaklaşık 2 bin metre yükselikteki Balea Gölü çevresindeki oteller. Üçüncü alternatifim ise yolu 1 günde gezerek keşfedip sonrasında bizim gibi Sibiu‘da bir gece konaklama.
Transfagarasan’a gitmeden önce aşağıdaki Bükreş yazımı da okumak isteyebilirsiniz. Bükreş’te geçirdiğim 3 günde elde ettiğim birçok pratik bilgiyi bu yazıda sizlerle paylaştım.
Bükreş Gezi Rehberi – Balkanların Paris’inde 3 Gün
Çavuşesku devrinde 1986 yılında çok iyi bir arkadaşım ve sibudan iki opera sanatçısı ile 5 gün geçirmiştik..!!
Hey gidi günler..