Daha yeni bir seyahatten dönmüştüm ki, telefonum çaldı. Arayan ise Koreli otomobil üreticisi Hyundai’dan değerli arkadaşım Saner’den başkası değildi. Saner 10 bin km’lik bir Türkiye turu planladıklarını ve benim de bu turun bir parçasında yer almamı istediklerini söyledi. Söz konusu seyahat ve otomobiller olunca ben de bu davete hayır diyemedim.
Proje oldukça ilgi çekiciydi. Bu yaz yapılacak Avrupa Şampiyonası’nın (Euro 2016) 10 ana sponsorundan biri olan Hyundai Türkiye’de bunun farkındalığını arttırmak için 5 otomobille 40 günde 35’ten fazla şehri dolaşarak 10 bin km yol yapmayı hedefliyor. Yolculuğa İstanbul’dan çıkan otomobilleri ben de Muğla’da yakaladım.
Korelilerle Bir Günde Muğla Programı
Muğla’da Yemek Yediğimiz Yerler:
Öğle yemeği Pınarbaşı Restaurant (Bozüyük), Akşam Yemeği: Halil’in Yeri (Azmak, Akyaka), Kahvaltı Nadir’in Yeri (Azmak, Akyaka)
Muğla’da Nerede Kaldık?:
Otel Azmakhan Deluxe
Muğla’da Neler Yaptık?:
Bozüyük’e ve Akyaka’ya gittik. Azmak Çayı’nda tekne turu yaptık.
Hangi Otomobilleri Kullandık?:
2 adet Elantra 1.6 lt CRDI DCT, 1 adet Elantra 1.6 lt CRDI Manuel, 1 adet Tucson 1.6 lt T-GDI ve 1 adet Tucson 2.0 lt CRDI Executive
Bir Günde Muğla Hikayesi
Salı günü sabah 10:10 uçağı ile Atatürk Havalimanı’ndan Bodrum Milas Havalimanı’na uçtuk. Burada vakit kaybetmeden otomobillerimizi aldık. Ben daha önce kullanma fırsatı bulamadığım Yeni Hyundai Elantra’ların dizel otomatik versiyonunu aldım ve ilk hedefimize doğru yola koyuldum.
Muğla’da İlk Durak: Bozüyük
Havalimanından yaklaşık 50 km’lik bir yolculuk sonrasında Bozüyük’ün girişinde yer alan Pınarbaşı Restaurant’a geldik.
Bu arada öğle yemeği için durduğumuz Pınarbaşı Restaurant’ın yer aldığı Bozüyük, Güzel Köylü dizisinin çekildiği köy. Bu yüzden artık Güzelköy diye de anılıyor. Biz yağmur nedeniyle köyü pek gezmeye vaktimiz olmadı ama açıkçası ben burayı geçen sene gezip sizlerle detaylı şekilde yazmıştım. Daha fazla detay için “Ege’nin Saklı Köyleri” yazımı okuyabilirsiniz.
Ege’de Görülmesi Gereken Yerler: Şirince, Stratonikeia, Doğanbey, Azmak
Bozüyük’te Nerede Ne Yenir: Pınarbaşı Restaurant
Öğle yemeği için durduğumuz Pınarbaşı Restaurant tam bir doğa harikası. Gönül isterdi ki yağmur yağmasın ve biz bahçesinde oturup öğle yemeğimizi yiyelim ancak bu seferlik şömine kenarında içeride yemek kısmet oldu.
Önce mezeler ile başladığımız yemeğin en vurucu öğesi tabi ki de oğlak oldu. Oğlak burada soslanmış şekilde geliyor. Genel olarak ekip bu sostan çok hoşlandı. Ben ette sostan yana değilim. Açıkçası sosun etin lezzetini gölgelediğini düşünenlerdenim.
İkinci Hedefimiz: Akyaka
Bozüyük’teki lezzet molamızdan sonra Akyaka’ya doğru yola koyulduk. Burada ben de Hyundai Elantra’dan Hyundai’ın SUV aracı Tucson’a geçiş yaptım. Yaklaşık 56 km’lik bir yol sonrasında kendimizi Muğla’nın meşhur Akyaka beldesinde bulduk.
Gökova Körfezi’nde yer alan Akyaka’ya virajlı bir inişten ulaşıyorsunuz. Bu yolda bir cep bulup Gökova Körfezi’nin tadını tepeden çıkarmanızı kesinlikle öneririm.
Ünlü Fransız okyanus uzmanı Jacques Cousteau Gökova Körfezi’ni “Dünyadaki cennet noktası” olarak tanımlıyor. Efsane odur ki, Poseidon’un deniz altındaki gizli sarayının bu körfezin altında olduğu söyleniyor.
Azmak Çayı’nda Tekne Turu
Yolda verdiğimiz kısa fotoğraf molasından sonra Akyaka’ya ulaşıyoruz. Burada daha otelimize yerleşmeden hemen Azmak Çayı’nda tekne turuna başlıyoruz. Gökova Körfezi’ne dökülen bu çayın bir diğer adı da Kadın Azmağı. Bunun nedeni ise sodalı suyu nedeniyle kadınların bir dönem çamaşırlarını burada yıkaması olarak anlatılıyor.
Ayrıca bu suyun hastalıklara iyi geldiği ve güzelleştirici bir etkisi olduğu da rivayetler arasında. Dört mevsim buz gibi bir suya sahip olan çay fotoğraf tutkunları için efsane kareler vaat ediyor. Benim gibi fotoğraf konusunda beceriksiz biri bile burada kendini Ara Güler sanabiliyor 🙂
Akyaka’da Nerede Kaldık: Otel Azmakhan Deluxe
Akyaka’da Azmak Çayı karşısında yer alan Otel Azmakhan Deluxe’de kaldık. Burası daha yeni yapılmış ve ilk defa bu sene misafirlerine hizmet verecek. O yüzden bazı eksikleri daha tamamlanmamıştı. Spor salonu, sauna gibi ihtiyaçlar için otelin yanında yer alan ve Otel Azmakhan’a gitmeniz gerekiyor. Ayrıca benim odamda telefon çalışmıyordu. Ayrıca otelde kullanılan şampuan ve duş jelleri bir butik otel için sanki biraz ucuz duruyordu.
Öte yandan otelin deniz ve havuz manzaralı odaları gayet güzeldi. Temizlik anlamında da başarılı buldum.
Kahvaltı için ise otelden yürüyerek 2-3 dk mesafedeki Nadir’in Yeri‘ne gitmeniz gerekiyor. Burası Azmak Çayı kenarına kurulu bir restaurant. Açıkçası otelde olmasından ise kahvaltının burada olması çok daha iyi. Kahvaltıda zengin serpme kahvaltı ve bir çaydanlık çay servis ediliyor. Omlet isterseniz otel kahvaltısına dahil değil.
Akyaka Azmak’ta Akşam Yemeği: Halil’in Yeri
Akyaka’da akşam yemeği için tercihimiz otele yürüyerek 2-3 dk mesafede yer alan Halil’in Yeri oldu. Azmak Çayı kenarında kurulu olan bu meşhur balıkçıda mekana girer girmez önce yiyeceğimiz balıkları sonra da mezeleri seçtik. 2 adet dev çupramızı seçtikten sonra Azmak Çayı’nın kenarına kurulu masalardan birine kurulduk.
Açıkçası burada taş da gelse bu manzaraya karşı yenir. Gelen yemekler genel olarak güzeldi. Ancak ben Azmak’a yeniden gidecek olsam akşam yemeği için tercihim otelimizin tam karşısında yer alan Olta Balık olur. Buranın hem dekorasyonunu çok daha başarılı buluyorum hem de tatlıları. Son geldiğimden beri tahinli, cevizli dondurmalı kreplerini hala unutamadım. Sırf bu efsane tatlıyı tatmak için bile Akyaka’ya gidilebilir bence.
Akyaka’da Kahvaltı: Nadir’in Yeri
Akşam yemeğinden sonra odalarımıza dönüp güzel bir uyku çektik ve sonra da sabah kahvaltısı için otelin anlaşmalı olduğu Nadir’in Yeri’ne gittik. Burası akşam yemek yediğimiz Halil’in Yeri’nin hemen yanında yer alıyor. Azmak Çayı kenarına kurulu bu mekanda da manzara taş olsa yedirten türden. Serpme kahvaltı ile hem kendimizi hem de kaz ve kuğuları beslerken, tüm stresimizden de arındık.
Son Hedefimiz Akayaka’dan Dalaman Havalimanı
Saat 9:30 gibi yeniden otomobillerimize binip Dalaman Havalimanı’na doğru yola koyulduk. Yaklaşık 70 km’lik bir yolculuk sonrasında kendimizi havalimanında bulduk. Açıkçası Dalaman Havalimanı bu turistik bölgemize pek de yakışmıyor. Sizi zamanda yıllar öncesine götürüyor.
Neyse ki havalimanı yenileniyor. Yakın zamanda Dalaman’a yakışan modern bir havalimanı göreceğiz.
Otomobiller ile İlgili İzlenimlerim
Yaklaşık 200 km’lik seyahatimizin 100 km’lik bir bölümünde hem Hyundai Elantra hem de Hyundai Tucson’ları kullanma fırsatı buldum.
Yeni Hyundai Elantra Dizel Otomatik Nasıl?
Öncelikle Yeni Hyundai Elantra’ya değinmek istiyorum. Havalimanı’nda otomobilleri görene kadar niyetim Hyundai Tucson’ları kullanmaktı. Ancak havalimanında Yeni Elantra’yı görünce tasarımı beni çekmeyi başardı. Daha önce bu otomobili kullanmadığım için hemen direksiyonuna kuruldum. Otomobilin dışında zaten meşhur Alman tasarımcı Peter Schrayer’ın çizgileri hissediliyor. Dışarından bir Koreli’den daha çok bir Alman otomobilini andırıyor. İçinde ise hala Koreli çizgisi devam ediyor. Ancak büyük ekranlı dokunmatik ekrandan, navigasyona birçok oyuncak otomobilde mevcut. İç tasarımda da Avrupalı algısına geçiş ilk aşamada markanın Avrupalı markalarla fiyat rekabetini zorlayabilir. Anca ben markanın kısa sürede aldığı ilerlemeyi görünce bunun da aşılacağını düşünüyorum.
Ayrıca bu otomobilin bence en vurucu yanı yeni 1,6 litrelik 136 beygirlik motor ve onunla gelen çift kavramalı 7 ileri otomatik şanzıman. Bu ikili otomobilin yakıt tüketimini karmada 4,1 litreye düşürüyor. Benim gibi Kayserili bir gezgini bu rakam fazlası ile tavlamaya yetti. 🙂
Hyundai Tucson Nasıl?
Bu yolculuk esnasında Hyundai’ın hem 2 litre dizel otomatik Tucson modelini hem de 1,6 litre benzinli otomatik versiyonunu deneyimledim. Açıkçası bu otomobili geçen yaz Bodrum’daki lansmanda da kullanmıştım. Özellikle yeni tasarımı ile belki de segmentinin en yakışıklı otomobili konumunda. Zaten İstanbul caddelerinde de sıkça görüyorum Tucson’u.
Otomobilin özellikle şeritte kalma yardımcısı bence en dikkat çekici özelliği. Bu özellik açık olduğunda siz şeritten çıkarsanız direksiyon otomatik olarak sizi şeride yönlendiriyor.Elimi direksiyondan bıraktığımda direksiyonun kendisinin virajı aldığını gözüme gördüm, deneyimledim. Ancak bu sistem yolda yolda 2 adet çizgi görürse çalışıyor. Tali yollarda sadece yolun ortasında şerit çizgisi görürse çalışmıyor. Çalışmadığı zaman zaten size uyarı veriyor. Ayrıca çok sert virajlarda da sadece direksiyonu otomobilin almasını beklemeyin. Bu sadece siz daldığınızda sizi yolda tutmak için bir güvenlik önlemi.
Bu otomobilin halihazırda 1,6 litre ve altı dizel otomatik vitesi olmaması bir handikap. Ancak 1,6 benzinli model uygun fiyatı ile (1.6 benzinli otomatik Tuscon 84 bin TL’lerden başlıyor.) yoğun ilgi görüyor. Bu otomobilde çift çekişli versiyonda ve 2 litre dizel versiyonda eski 6 ileri otomatik şanzıman 4 çekişli 1,6 litre benzinli versiyonda ise yeni 7 ileri çift kavramalı otomatik şanzıman bulunuyor.
Hyundai Tuscon ile seyahatin en keyifli yanlarından biri ise panaromik cam tavanı idi. Böylece yolculuk esnasında gökteki bulutlara kadar gözlemleme imkanımız oldu. Açıkçası panaromik cam tavanlar çıktı çıkalı sunroofların olayı pek kalmadı bende:)
Merhaba Osman Bey,
Web sitenizi keyifle takip ediyorum. Otomobil satın almak isteyen biri olarak size Hyundai i30 nasıldır diye sormak isterim. Ehliyetimi yeni aldığım için otomobil kullanma deneyimim yok. Ancak i30’a kafayı taktım gibi. Ne dersiniz?
Hyundai güzel bir etkinlik yapmış, yazınızı da keyifle okudum. Güzergahınız çok güzelmiş… Akyaka gitmek istediğim bir yer, daha görmedim umarım ilk fırsatta giderim ben de.
muazzam
Muğla programınız kapsamında gerçekten iyi rehberlik etmişsiniz.