Karadeniz’in Gizli Cenneti: Mutlu İnsanlar Şehri Sinop

Bazı yerlere denizi için, bazı yerlere yemekleri için, bazı yerlere ise doğası için gidersiniz. Eninde sonunda amacınız gezerek mutlu olmaktır. Peki, ben size Türkiye‘nin en mutlu insanlarının şehrine gidelim ne dersiniz? Nereye mi? Tabi ki de Sinop‘a. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) yaptığı araştırmaya göre Türkiye’nin en mutlu şehri Sinop. İnsan düşünmeden edemiyor: Eğer bu şehirde yaşıyor olsaydım mutlu olmak için nereye giderdim? Zaten bizden mutlu yer yok ülkede:)

Neyse ki, İstanbul‘da yaşıyorum da bu tür dertlerim yok. 🙂 Ben de bu şehre bir test sürüşü için geldim. Gelmişken de Sinop’ta görülmesi gereken yerler, Sinop’ta nerede ne yenir ne içilir, Sinop hakkında bilmeniz gereken bilgiler neler not etmeye çalıştım. İşte size günübirlik Sinop gezi notları…

instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam

Sinoplular Neden Mutlu?

Peki, Sinoplular neden bu kadar mutlu? Çok mu zenginler? Aslında cevap o da değil. Bu şehir paranın mutlu etmediğinin en güzel kanıtı belki de:) Hatta gençlerin en büyük sorunu işsizlik olduğu için şehrin en güzel yerlerinden biri olan İnceburun’a Nükleer Santral yapılmasına bile karşı çıkmıyor tam tersine destekliyorlar. Oysa ki paranın saadet getirmediğinin maalesef farkında değiller. Bu konuda benim öğrendiğim nedenler kısaca şöyle:

• Şehirde trafik ışığı yok. (Yani bildiğin trafik yok.) Bir keresinde bir yere koymuşlar insanların kafası karışmış trafik kazası olunca kaldırmışlar.
• Fiyatlar ucuz. Deniz manzaralı güzelim evlerde çok ucuza kirada oturabiliyorsunuz. Yeme içme de yine pahalı değil.
• İnceburun, Akliman, Hamsilos Fiyordu (Türkiye’nin tek fiyordu) gibi doğa güzelliklerine sahip.
• Bir de tabi azla yetinen Diyojen’in genleri burada kalmış.

Sinoplu Diyojen

Bu şehri ve Sinopluları anlamak için Diyojen’i bilmek lazım. Türk tarihinde Alparslan’ın esir aldığı Bizans İmparatoru Eugene Diyojen daha çok bilinse de Sinop’ta doğmuş Yunan filozof Kinik Felsefesi’nin öncüsüdür. Medeniyete karşı çıkan Diyojen bir fıçı içinde yaşar. Kendisinin mal olarak sadece bir su kabı vardır. Bir gün eli ile su içen bir çocuğu gören filozof, bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti der ve çanağını da atar.

Bir felsefe aşığı olan Makedonya Kralı Büyük İskender de kendisine benden bir isteğin var mı diye sorduğunda “Gölge etme başka ihsan istemem” cevabını tarihe kazır. Büyük İskender ise daha sonrasında “Büyük İskender olmasaydım Diyojen olmak isterdim” der.

Bence Sinopluların zengin olma hırsı olmadan bu denli mutlu olmalarının arkasında Diyojen’in şehre bıraktığı kültürel mirasın etkisi var. Dijoyen’in heykeli bugün Tarihi Sinop Cezaevi’nin olduğu caddede otoparkın hemen girişinde sizi karşılıyor.

Sinop Tarihi & Sinop Adı Nereden Geliyor?

Şehirde gezintiye başlamadan önce biraz şehrin tarihine değineyim diyorum. (Tabi çok uzatmadan) Rehberimizin anlattığına göre Milas’tan gelenler M.Ö. 700’lü yıllarda Sinop’u kuruyor. Kardeniz’de kurulan ilk şehir burası. Şehir adını Yunan mitolojisinden alıyor. (Bazı rivayetlere göre Amazon Kraliçesi’nden alıyor) İlk adı Sinope. Yunan mitolojisinde Irmak Tanrısı Osopos’un güzeller güzeli kızı Sinope, bu güzelliği ile Zeus’u bile kendine aşık etmiş. Sinop da adını bu Yunan Tanrıçasından alıyor. Daha sonra Kirasus (Kiraz oradan geliyor -şuanki Giresun) ve Trabzon ve Samsun Krallıkları kuruluyor. Ancak buraların kralını da o zamanlar Sinope Kralı belirliyor. Şimdi ise aralarında belki de en gelişmemiş olanı.

1214 yılında ilk defa İzzettin Keykubat devrinde Sinop Türklerin egemenliğine geçiyor. Sonrasında yeniden Rumların eline geçse de Fatih Sultan Mehmet tüm Karadeniz ile birlikte burayı da Türk egemenliğine sokuyor.

Sinop’ta Gezilecek Yerler

Şehrin tarihini de kısaca öğrendiğimize göre Sinop’u gezmeye başlayabiliriz. Sinop’ta gezilecek birçok yer var ama bir günde bitirmek mümkün ancak bunun için otomobil kiralamanızı öneririm. Ben gittiğimiz yerler için toplu taşıma imkanlarını sordum. Minibüsler felan var ama beklersiniz. Araba çok daha pratik bir çözüm olur üstelik şehirde trafik de yok 🙂

Akliman

Biz Sinop Havalimanı’ndan sonra ilk olarak Akliman’a uğradık. Burası çok güzel bir sayfiye yeri. Deniz kenarında huzur bulacağınız piknik yapmak isteyeceğiniz bir yer. Şehir merkezine 9 km uzaklıktaki bu liman aslında İnceburun ile Hamsilos yolu arasında yer alıyor. 19. Yüzyıl başlarında Ermeni seyyah Bıjışkyan tarafından Almiros liman adıyla anılmış. Yunanca’da Tuz Limanı anlamına gelen bu ad zamanla Akliman olarak değişmiş.

Sinop yarımadasının batısında kara içine uzanan küçük kuytu ve derin bir koy olan bölge ilk çağlarda gemiler için barınak görevi görüyormuş. Harmene Limanı adı verilen bu yerin önünde küçük adalar yer almaktaymış. Üç asra yakın buraya uğrayan gemilerde vefat edenler mürettebat ya da yolcular buraya defnedilirmiş. Sonra is mezarları aileleri tarafından yapılırmış.

Biz burada kısa bir atıştırma ve briefing’den sonra test araçlarımızı alıp bir sonraki durağımıza doğru yola koyulduk.

İnceburun

Akliman’dan 13,3 km’lik bir yolculuk sonrasında kendimizi Türkiye’nin en kuzey noktasında buluyoruz. Burası gerçekten eşsiz güzellikte bir yer. Özellikle deniz feneri ve ambiyansı bana Portekiz’in Algarve şehrindeki Sagres’i hatırlattı. Orası da Avrupa’nın en güney batı noktası idi. Bildiğiniz Avrupa’nın çıkmaz sokağı. Orası hakkındaki yazımı da 6 Adımda Avrupa’nın Bittiği Algarve Nasıl Gezilir? yazımda bulabilirsiniz.

Buranın hemen yanında yeşilliklerde otlayan ineklere baktığınızda da kendinizi Avrupa’da bir köyde gibi hissediyorsunuz. Açıkçası İnceburun sizi dünyanın farklı yerlerine götüren eşsiz bir güzellik.

İşte tam da bu bölgeye nükleer santralin yapılacak olması insanın kalbine bir hançer gibi saplanıyor. İnsan nükleer santral yapacak ülkede başka yer mi yok diye sormadan edemiyor.

Nitekim bir süredir bölgede nükleer santral yapımı için ağaç kıyımları da yapılıyor. Bunun için Google’da birkaç arama yetmeniz birçok haber bulmanız için yeterli.

Tarihi Sinop Cezaevi

Madem Türkiye’nin en mutlu şehri hakkında mutsuz şeyler konuşmaya başladık. O zaman bir sonraki durağımız Tarihi Sinop Cezaevi hakkında da konuşmamak olmaz. İnceburun’dan yaklaşık 22 km’lik bir yolculuk sonrasında Tarihi Sinop Cezaevi’ne ulaşıyoruz.

Burası için Türkiye’nin Alkatraz’ı desek abartmış olmayız. Burası aslında eskiden bir tersane imiş. Kırım Savaşı sonrasında tersane kapatılınca 20 yıl boş kalıyor. Sonrasında ise cezaevine dönüştürülüyor. 3 tarafı deniz ve surlarla çevrili bu hapishaneden kaçmak çok zormuş. Şimdiye kadar 2 kişi kanalizyondan kaçmayı denemiş. Biri ölmüş.

Üç tarafı denizle çevrili bu hapishanenin nemini siz düşünün. Nemden kibritin bile yanmadığı, mahkumların çürümek ya da cezalarını tamamlayamadan ölmekle karşı karşıya kaldıkları bir yermiş burası. Türkiye’nin en mutlu şehrinde ibretlik bir mutsuzluk müzesi sanki burası.

Sabahattin Ali Koğuşu

 1997 yılına kadar Karadeniz’in deli dalgalarına göğüs geren bu cezaevi toplumdan tecrit edilmek istenen şair, yazar, sanatçı ve politikacılara ev sahipliği yapmış. Bunlar arasında en ünlüsü Sabahattin Ali. Kendisi neyse ki şanslıymış. 1932 yılında girdiği Sinop Cezaevi’nden Cumhuriyet’in 10. yılı nedeniyle gelen afta faydalanıp çıkmış. Ancak burada geçirdiği bir yıl bile ona birçok eser yazdırtacak kadar derin acılar çektirmiş. Kuyucaklı Yusuf romanı, Aldırma Gönül Aldırma ve daha niceleri. Burayı daha detaylı şekilde ayrıca “En Mutlu Şehrin Mutsuz Müzesi: Tarihi Sinop Cezaevi yazımda anlattım. Buradan daha fazla bilgi de alabilirsiniz.

Burada seneleri giden ünlüler tabi ki de Sabahattin Ali ile sınırlı değil. Kerim Korcan, Osman Deniz, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Refi Cevat, Burhan Felek, Hüseyin Hilmi, Osman Cemal Kaygılı, Zekariye Sertel diğer kaydı tutulan ünlüler.

Kaleyazısı Mehmet Ağa Camii

Cezaevinin hemen yanında bu ufak ama tarihi Osmanlı Camii de ziyaretiniz için sizi bekliyor.

Hamsilos Fiyordu ve Paşa Tabyaları

Türkiye’nin tek fiyordu olarak geçen Hamsilos aynı zamanda Birinci Dünya Savaşı’nda Hamidiye Zırhlısı’nın Rus donanmasından saklandığı  yer olarak da tarihte ayrı bir yere sahip. Açıkçası bu seyahatimizde buradaki yol çalışmaları nedeniyle Hamsilos ve Paşa Tabyaları’nı ziyaret edemedik. Ancak muhakkak görülmesi gereken yerler diye ajandamıza kaydedildiler.

Sinop Sahilleri

Şehre kasım ayında gidince plajlarından faydalanamadık. Aslında burası oldukça güzel kumsallara sahip. Nitekim havalimanından Akliman’a giderken bir kısmı dikkatimizi çekti. Ancak burada akıntıya dikkat etmemiz gerektiği konusunda rehberimiz uyardı bizi.

Akıntıda Yüzerken Boğulmamak İçin Ne Yapılmalı?

Karadeniz’de akıntıya kapılanların boğularak ölmesi maalesef sıkça rastlanan bir durummuş. Ölüm vakalarının çoğunluğu akıntıya karşı yüzme konusunda bilgisiz olmaktan kaynaklanıyormuş. Akıntı sizi burada genellikle ileri doğru itiyor. Boğulanların çoğunluğu panik yapıp kıyıya doğru (akıntıya karşı) yüzmeye çalışırken yorulup boğuluyor. Oysa akıntıya kendini bıraksa bir miktar ileride akıntı bitiyor. Buradan sağa ya da sola doğru yüzüp sonra tekrar geri döndüğünüzde sahile ulaşabiliyorsunuz.

Akıntı sizi dibe çektiği bazı durumlarda ise yukarı çıkmaya çalışmak yerine ya sağa ya da sola kendinizi atıp sonra yukarı çıkmaya çalışmak hayat kurtarır.

Sinop’ta Nerede Ne Yenir?

Açıkçası Sinop mutfağı denince akla Sinop mantısı ve nokul geliyor. Şehrin mantısı Kayseri mantısına göre baya büyük oluyor. Bir kaşığa değil 40 tane 1 tane bile zor sığıyor. Cevizli ya da kıymalı oluyor. Cevizlisini öneriyorlar. Ben bu seyahatimde olmasa da daha önce ikisinin de tadına baktım. Bir Kayserili olarak kıymalıyı tercih ederim.

Nokul ise kıymalı, fındıklı, sakızlı, tahinli, üzümlü gibi çeşitleri olan bir çeşit Sinop’a özgü börek. Fırınlarda satılıyor ve en çok üzümlüsü tutuluyor.

Turan Usta Bafra Pidesi

Biz maalesef şehirde bu lezzetleri deneyemeden Samsun’a doğru yola koyulduk. Yaklaşık 130 km’lik bir otomobil yolculuğu sonrasında kendimizi Samsun’un en meşhur pidecisi Turan Usta Bafra Pidesi’nde bulduk. Burası muhakkak uğranması gereken bir lezzet durağı. Burayı tüm detayları ile Samsun’un En İyi Pidecisi: Turan Usta Bafra Pidesi yazımda okuyabilirsiniz.

Sinop’a Nasıl Gidilir?

Ya çok güzelmiş, biz de hemen Sinop’a gidelim diyorsanız, Sinop’a İstanbul’dan uçuşlar mevcut. Havalimanı çok ufak ama büyütülüyor. Hatta uluslararası uçuşlara da açılacakmış. Havalimanın biraz ilerisinde Amerikalılar’dan kalma eski havalimanını görüyoruz. Açıkçası onun pist yönünün rüzgara göre bizim yeni havalimanı pist yönünden daha doğru olduğunu öğrenmek insanı ayrıca üzüyor. Oysa ki, ülkenin ne mutlu şehrindeyiz, üzülmemiz lazım.

Sinop’ta Nerede Kaldık?  Sinop Otelleri

Açıkçası biz Sinop’tan Samsun’a Citroen’in Yeni C3 modelini test etmek için günübirlik uğradık. Bu yüzden gece Sinop’ta değil Samsun’da kaldık.

Sinop’a Ne Zaman Gidilir? Sinop Hava Durumu

Sinop’a bence her zaman gidilebilir. Ancak bahar ve yaz aylarında burayı gezmek çok daha keyifli olacaktır. Ancak bence nükleer santral yapılmadan önce muhakkak bir şekilde burayı ziyaret etmeye çalışın. Aynı Küba’nın Amerikan emparyalizmine açılmasından önce Küba’yı ziyaret eder gibi, daha hala mutluyken Sinop’u ziyaret edin.