İtalya‘nın ekonomik başkenti olan Milano, ülkenin kuzeyinde Lombardia bölgesinde yer alıyor. Aslında uzun yıllar Roma ve Güney İtalya’nın gölgesinde kalan şehirde turizm 2015 yılında gerçekleşen Milano Expo‘dan sonra canlanmış. Bugün de İtalya’ya ucuz uçak bileti aradığınızda karşınıza çıkan en uygun fiyatlar da genelde Milano uçuşları oluyor. Tüm bu şartlar birleşince de bu şehre uğramak kaçınılmaz oluyor.
Bir de benim gibi iş için Milano’ya gidenlerden olabilirsiniz. Hal böyle olunca da iş sonrası ne yapsam, nereleri keşfetsem diyor olabilirsiniz. Milano alışveriş konusunda çok ünlü olsa da şehir mimarisi ve tarihi ile de gezginlere birçok imkan sunuyor. Milano’da gezilecek görülecek yerler çok fazla ancak Euro almış başını gidiyor, her müzeye 5-10 Euro para dağıtacak durumumuz yok diyenlere merak etmeyin. Neyse ki sanat sanat içindir diyenlere karşı sanat halk için diyenler de var. Halk için sanat söz konusu olunca da Milano’da ücretsiz müze bularak da keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bu konudaki en son keşfim şehrin Bicocca bölgesinde yer alan Pirelli HangarBiccoca sergi alanı.
instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam
Pirelli HangarBicocca Hakkında
Şehrin en turistik yeri olan Duomo Katedrali’nden yaklaşık 9 km uzaklıkta yer alan Bicocca bölgesi birçok fabrikanın yer aldığı endüstriyel bir bölgeymiş. Bugün Pirelli’nin Genel Merkezi’nin de yer aldığı bu bölgede marka bölge halkına yönelik birçok yatırım yapmış. Bunlardan biri de HargarBicocca. Burası 1800’lü yılların sonunda açılmış eski bir lokomotif fabrikası imiş. 2004 yılında Pirelli tarafından satın alınıp bir modern sanat sergi alanına çevrilmiş ve ücretsiz olarak insanların ziyaretine açılmış. Vicente Todolli’nin sanat yönetmenliğini yaptığı Pirelli HangarBicocca’yı bugün yılda 250 bin kişinin ziyaret ediyor. Burası birçok modern sanat etkinliği ve sergisine ev sahipliği yapıyor.
15 bin metrekarelik alana kurulu Pirelli HangarBicocca 3 ayrı sergi alanından oluşuyor: Shed, Navate ve Cubo. Buraya girdiğinizde lobi alanını geçer geçmez sizi Shed adlı bölüm karşılıyor. Burası 1400 metre karelik bir bölüm. Burası daha çok genç sanatçıların daha ufak çaplı sergileri için kullanılıyor. Bir nevi genç sanatçıları cesaretledirdikleri, kendilerini gösterme şansı verdikleri bir bölüm burası. Bizim ziyaretmiz sırasında burada Prag doğumlu bir sanatçı olan Eva Kotatkova’nın “The Dream Machine is Asleep” (Rüya Makinası Uyuyor) isimli sergisi vardı.
Bu bölümü geçtikten sonra ise sizi 9500 metrekarelik alanı ve 30 metrelik yüksekliği ile Navate bölümü karşılıyor. Burası çok daha büyük enstalasyonlara ev sahipliği yapabiliyor. Bizim ziyaretimizde Amerikalı sanatçı Matt Mullican “The Feeling of Things” (Şeylerin Hissi) sergisi vardı. Navate’nin sonunda ise 550 metrekarelik büyüklüğü ile Cubo denilen sergi alanı yer alıyor. Burası zamanında elektrikli türbünlerin test edildiği bir odaymış. Bu odada biz ziyaret ettiğimizde Matt Mullican’ın kabartmalarına yer verilmişti. Açıkçası o ana kadar beni en çok etkileyen kısım bu oda oldu.
Anselm Kiefer ve 7 Cennet Sarayı
Başta ben size 15 bin metrekarelik alan dedim ama bu 3 alanı toplayınca 11 bin 450 metrekare yapıyor. Peki bu alanın geri kalanı nerede? Navate odasının yanında 4500 metre karelik bir alanda Pirelli HangarBicocca’nın kurulduğu 2004 yılından beri sergilenen Anselm Kiefer’in “Seven Heavenly Palace” (7 Cennet Saray) enstalasyonu yer alıyor. Açıkçası Cubo’da gördüğüm Matt Mullican’ın kabartmalarından sonra zirve yaptığımı sanmıştım ama bu oda beni benden aldı. Burada gördüğünüz kulelerden bir tanesinde de sanatçı Ağrı Dağı ve üstünde Nuh Peygamberin gemisini anlatmış.
Açıkçası böyle güzel bir sanat merkezinde bu denli önemli sergileri insanların ücretsiz ziyaret etmelerinin sağlanması oldukça etkileyici. Avrupa’da sanat sevgisi işte bu tür yerlerin olması sayesinde gelişiyor. Civardaki birçok okul da buraya geziler düzenliyormuş. Bizim ziyaretimiz sırasında da okullardan gelen bir grup da vardı. 4 yaşından büyük çocuklar aileleri ile de burayı gezebiliyor. Ayrıca mekanın lobi kısmında yer alan kütüphaneden istifade edilebiliyor. Burada çocuklara yönelik kitaplar da var.
Pirelli HangarBicocca’yı gezmek isterseniz perşembe ile pazar günleri arasında buraya gelmeniz gerekiyor. Mekan pazartesiden çarşambaya kapalı. Perşembe pazar saat sabah 10:00 akşam 10:00 arası açık.
Pirelli HangarBicocca’ya Nasıl Gidilir?
Şehir merkezinden yaklaşık 9 km uzaklıkta yer alan bu tesise metro ve otobüs ile ulaşmak mümkün. En pratik yol metro. Duomo’dan metro ile her 4 dakikada bir gelen M1 hattı ile Sesto Marelli durağında inip 700 metre yürüyerek yaklaşık 25 dakikada buraya ulaşmak mümkün.
Milano Bicocca’da Nerede Ne Yenir?
Buraya kadar geldik, peki nerede ne yiyeceğiz? En pratik alternatif lobinin girişindeki Iuta Bistrot. Burası ufak ama keyifli bir mekan. Ana yemekler 10-15 Euro bandında. Kahve ise 1-2 Euro. Ben Sezar salata ve pesto sosa benzer soslu bir spagetti yedim. Makarna çok başarılı idi.
Bu bölgede bir diğer alternatif ise Trattoria Arlati dall1936 Milano (Googlemaps konumu). Ben bir önceki Milano gezimde öğrenmiştim burayı. Öncelikle dekorasyonu ile oldukça farklı ve şık ötesi bir yer. Yemek yemeseniz de gelip bir görmenizi öneririm. Ayrıca yemek konusunda da oldukça iyiler. Dile kolay 1936’dan beri hizmet veren bir mekan burası.
Mekanın en meşhur yemeği ossobucco. (Kemikli et) Yanında pilav ile servis ediliyor. Pilav bizim yediğimiz kıvamdan farklı. Evde gelse fazla mı pişirdin bunu diyebileceğiniz kurulukta. Ama İtalyanlar ile bizim pilav anlayışımız biraz farklı. Onlar ya lapa (risotto) ya da kuru seviyor. Benim gibi alkol almayanlar için söyleyeyim burada tiramisü alkolsüz.
Bu yazılar da ilginizi çekebilir:
- Milano Gezi Notları | Milano Hakkında Farklı Bilgiler
- Milano Sokaklarında 3 Saatte Siyah Beyaz Yolculuk