İtalya‘da belki de beni en çekmeyen şehirlerden biri olan Milano’ya son dönemlerde iş için birçok kez gitmek durumunda kaldım. Bu vesilelerle de Milano’da gezilecek ve görülecek yerler, Milano’da nerede ne yenir gibi tüyoları sizinle paylaştım. Ama klasik bir Milano gezisinden farklı bir şeyler yapmak isteyenler için son gezimde efsane bir yer keşfettim. Milano’ya 91 km uzaklıkta Maggiore Gölü üzerinde yer alan Borromeo Adaları son zamanlarda beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu.
Özellikle benim gibi iş için gidip sonrasında 1 gün boş vakti olanlar ya da sevgilisi ise farklı romantik bir yer keşfetmek isteyenler Borromeo Adaları diyor başka da bir şey demiyorum. İtalya ile İsviçre arasında kalan Maggiore Gölü’nün İtalya sınırlarında kalan bölümünde yer alan Borromeo Adaları aslında 3 ufak adadan oluşuyor. Bunlar: Isola Madre (Ana Ada), Isola Bella (Güzel Ada) ve Isola dei Pescatori (Balıkçılar Adası).
instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam
İtalya’nın Romantik Gölleri
Son yıllarda İtalya’nın sahil şeridi kadar gölleri ve çevresindeki yerleşim birimleri de popülerleşmeye başladı. Özellikle Garda, Como ve Maggiore Gölleri bu alanda ön plana çıkıyorlar. Bu konuda ilk popüler olan Como Gölü olmuş. George Clooney burada ev alınca ada dünya çapında bir üne sahip olmuş. Oysa ondan Beckham ve Ronaldinho gibi ünlü futbol yıldızlarının da burada evi varmış.Garda Gölü ise İtalya’nın en büyük Gölü. Benim size daha çok bahsedeceğim Maggiore Gölü ise Garda’dan sonra İtalya’nın en büyük gölü. uzunluk bakımından ise birinci sırada yer alıyor.
Maggiore Gölü, İtalya’nın 22 bölgesinden biri olan Piyemonte’de bulunuyor. İtalya’nın kuzeyindeki Piyemonte bölgesinin başkenti Torino. Bizim konakladığımız Milano ise Lombardiya eyaletinin başkenti konumunda. Piyemonte bölgesinin ılıman iklimi egzotik bitkilerin de yetişmesine imkan sağlıyor. Doğal olarak Maggiore Gölü üstüneki adaları ve çevresi de bu durumun tadını çıkartıyor. Miaggiore Gölü çevresi bugün özellikle Rus zenginlerin emlak alımları ile de dikkat çekiyor.
Borromeo Adaları Hakkında
Maggiore Gölü üzerinde irili ufaklı birçok ada var. Ancak bunlardan Borromeo ailesi’ne ait 3 tanesi özellikle ilgi odağı. İtalya’nın çok köklü ailelerinden olan Borromeo Ailesi Maggiore Gölü’nde 5 adet adaya sahipler. Bunlardan 3 tanesi ziyarete açık diğer ikisi ise kapalı. Ziyarete açık olan adalar: Isola Madre (Ana Ada), Isola Bella (Güzel Ada) ve Isola dei Pescatori (Balıkçılar Adası).
Borromeo Ailesi 16. yy’dan beri bu adaların sahibi olan soylu bir aile. Bugün de İtalya’da çok önemli bir yere sahip olan Borromeo ailesinden Beatrice Borromeo 2015 yılında Monaco Prensesi Caroline‘in en genç oğlu (Efsane Monaco Prensesi Grace Kelly‘nin torunu) Pierre Casiraghi ile evlendi. Üstelik düğün seromonisi de Borromeo Adaları‘nda yapıldı.
Borromeo Adaları’na Nasıl Gidilir?
Biz Milano’dan özel araç ile 1 saat 10 dakika gibi bir sürede Stresa bölgesine ulaştık. Buradan teknelerle adalara ulaşılıyor. Tabi özel aracı olmayanlar için de ulaşım oldukça kolay. Centrale (Merkez) tren istasyonundan Stresa’ya sıklıkla tren kalkıyor. Bu trenler de yaklaşık 1 saatte buraya ulaşıyor. Bizim gibi Duomo’da kalıyorsanız metro ile Centrale İstasyonu yakınına ulaşmak mümkün. Stresa’dan da adalara birçok farklı tekne seçenekleri var. Bireysel gidenler için hop on hop off turlar var. Günü birlik 18 Euro ödeyip Stresa’dan tüm adalara sıra ile bu feribotlarla geçmek mümkünmüş. Özel tekneler çok daha pahalı. Orada daha uygun seçenekli ulaşım da kesinlikle bulunabilir.
Isola dei Pescatori (Balıkçılar Adası)
Biz tekne ile ilk olarak Balıkçılar Adası’na ulaştık. Burası 35 nüfuslu ufacık bir balıkçı adası. Borromeo Adaları arasında insanların yaşadığı tek ada. Ama cennet gibi bir ada. Dar sokakları birbirinden şirin balıkçıları ve butik otelleri ile keşke benim olsa diyeceğiniz türden bir yer. Adayı gezdikçe 36. kişi olarak kütüğe ben de nasıl dahil olurum hesapları yapmaya başlıyorsunuz. Adanın en ikonik yapısı da 9. yy’dan kalma San Vittore Kilisesi.
Biz adaya gelir gelmez öğle yemeği için adanın en meşhur restoranı olan Ristorante Verbano’ya gittik. Burası aynı zamanda bir butik hotel. Adanın en güzel restoranı doğal olarak da diğerlerine göre pahalı bir menüye sahip.
Bahçesinde Isola Bella manzarasına karşı oturup öğle yemeği yedik. Cem Yılmaz’ın tabiri ile “little little in the middle” diyerek ortaya çeşitli balık türevi mezeler alıp ana yemek olarak da birçoğumuzun tercihi göl balığı oldu. Adada doğal olarak göl balığı meşhur. Meşhur olduğu kadar da güzel. Bir de limonlu keki meşhur dediler. Meşhur olunca tattım ama dışarından bakınca top kekleri andırıyor ama yeyince içi sıcak ve yumuşak. Ben yanında dondurma ile yedim. Meşhur olmasa birinci tercihim olmazdı. Sırf sizin için yedim 🙂
Yemekten sonra sokaklarında bir kısa tur attık. Zaten tüm adayı yürüyerek gezmeniz için 1 saat yeter de artar bile. Belki o kadara bile gerek kalmaz. Ama ben yine de tadını çıkarta çıkarta gezin derim. Bir saatte dönmek istemeyeceğiniz kadar güzel bir ada burası.
Isola Bella (Güzel Ada)
Adada kısa bir gezintinin ardından bir sonraki adamız için teknemize bindik. Hedefimiz Isola Bella ve onun meşhur sarayı Borromeo Sarayı idi. Bu ada bu saray ve onun bahçesinden ibaret. 17. yy’da Kont III. Carlo Borromeo eşi Isabella için bu sarayı ve bahçesini yaptırmış. Zaten ada da adını Isabella’dan almış. Zamanla Isola Bella (Güzel Ada) olmuş.
Sarayı gezmek için 16 Euro ödemeniz gerekiyor. Çok ucuz değil ama açıkçası oldukça güzel bir saray. Adam gerçekten çok aşıkmış dedirtiyor. Yapımı 40 yıl süren sarayın odalarının her yerinden sanat akıyor neredeyse. Ama özellikle müzik odası zamanında Napolyon Bonaparte ve eşinin konakladığı oda olarak ayrı bir öneme sahip. Ayrıca bodrum katta deniz kabukları ve çakıl taşları ile kaplı odalar değişik bir ambiyansa sahip.
Öte yandan sarayın asıl can alıcı noktası ise Babil Bahçeleri‘ni kıskandıracak güzellikte olan bahçesi. Çeşmeler, heykeller, yapay mağaralarıyla süslü, tavus kuşlarının bile bulunduğu 10 katlı bu bahçeden etkilenmemek elde değil.
Isola Madre (Ana Ada)
Tarihi 9. yüzyılın ortalarına kadar dayanan Isola Madre de yine sadece turistlerin gezdiği akşam kimsenin yaşamadığı 220 metreye 330 metre büyüklüğünde küçük bir ada. Burada da Borromeo’lar tarafından yaptırılmış bir saray ve 8 hektarlık bir botanik bahçe var. Biz zamanımız sınırlı diye buraya uğramadık.
Bu yazılar da ilginizi çekebilir:
- Milano Gezi Notları | Milano Hakkında Farklı Bilgiler
- Milano Sokaklarında 3 Saatte Siyah Beyaz Yolculuk
- Milano’da Ücretsiz Müzeler: Pirelli HangarBicocca
abi gercekten çok güzel yazmışsın eğer birgün olurda milanoya gidersem gezdiğin yerleri gezecem
paylaşımlarını devamlı takip ediyorum yazın için teşekürler faydalı bir paylaşım olmuş