İnsan gezginlikte belli bir seviye atlayınca artık sadece gezmek için bir yerlere gitmiyor. Romanya‘nın Transilvanya bölgesine de gidiş nedenim Fransa‘dan sınıf arkadaşım Monica’nın düğünü idi. Kadere yazılmış bir gün Transilvanya’da Rumen düğünü görmek de varmış, davete icabet sünnettir mottosu ile aldım biletimi uçtum Bükreş’e. Oradan da Monica’nın arkadaşları aldı beni ve ver elini Transilvanya. Bu yolculuğu daha detaylı şekilde “Transilvanya’da Düğüne Yolculuk: İstanbul-Bükreş-Deva” okuyabilirsiniz.
Ben size Romanya’dan nasıl kız alınır? Kız isteme merasimi, Romanya’da kilise nikahı nasıl yapılır, Rumen düğünleri nasıl gibi bilgileri vereceğim. Açıkçası Balkan düğünleri kesinlikle bizimkine göre çok daha eğlenceli. Kondisyonu olmayanları ise ciddi sarsacak seviyede enerji gerektiriyor. Hazırsanız size Kont Drakula‘nın memleketi Transilvanya’dan bir düğün hikayesi.
instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam
Romanya’da Kuaför Olacaksın
Transilvanya’da Castelul Lupilor’da geçirdiğimiz ilk gecenin ardından yol yorgunluğunu atıp yorucu Rumen düğünü serüvenine hazırdım artık.
Aslında tüm dünyada olduğu gibi Romanya’da da düğün serüveni kuaförlerde başlıyor. Açıkçası Bükreş’ten Deva’ya gelirken yol arkadaşlarım Aida ve Dana yol boyunca hafta sonu müsait bir kuaför buluncaya kadar baya bir telefon trafiği gerçekleştirdiler. Sabah erkenden kızlar kuaförün yolunu tutarken erkek olmanın verdiği rahatlıkla biz Castelul Lupilor’da öğlen 12:30’a kadar dinlendik. Zira dinlenmemiz de gerekiyordu çünkü Türkiye’de alıştığımızdan çok daha uzun ve zorlu bir düğün süreci bizi bekliyordu. Otel önünde damat ve arkadaşlarıyla bir fotoğraf seansı sonrası Deva merkeze Monica’nın evine doğru yola koyulduk.
Gelini Evden Çıkarmak
İlk hedefimiz gelini evden çıkarıp kiliseye götürmekti. Evde gelin elindeki buketteki çiçekleri sıra ile yakınlarının ceketlerine taktı. Pastalar ve içecekler dağıtıldı. Fotoğraflar çekildi. Bizdeki gibi sandığa oturma, para isteme gibi bir seramoniye denk gelmedim açıkçası.
Düğün Öncesi Kilisede Nikah
Açıkçası bu yıl üniversiteden çok yakın arkadaşım Arto’nun nikahından sonra ikinci defa bir kilise nikahına şahitlik ediyordum. Arto’nun düğününden nikahın uzun ve yorucu bir merasim olduğunu biliyordum. Kilise nikahları yaklaşık 1 saat sürüyor ve bu süre boyunca ayakta durmanız gerekiyor.
Rumen Ortodoks kiliseleri ve Türkiye’deki Ermeni kiliseleri ve buralarda gerçekleştirilen evlilik merasimleri arasında tabi birçok fark var. Gelin kiliseye damadın sağdıcı tarafından, damat da sağdıcın eşi tarafından getirildi. Burada bir saatlik oldukça değişik bir dini ritüelin ardından dini nikah kıyıldı. Tabi burada dini nikah aynı zamanda resmi de nikah olarak geçerli sayılıyor.
Fotoğraf Çekimine Devam
Kilisedeki törenden sonra 200 metre ileride bulunan Deva Parkı’nda fotoğraf çekimleri yaptık. Burada ilginç bir adet dikkatimizi çekti. Bu parkta fotoğraf çekimine gelen başka gelin damatlar da vardı. Bizim gelin ve damadımız onlara bakmamaya çalışıyordu. Çünkü onlara bakmanın kötü şans getirileceği inancına sahipler.
Sabaha Kadar Düğün
Parktaki fotoğraf çekiminin ardından düğünün gerçekleşeceği otelimiz Castelul Lupilor’a döndük. Burada 1 saatlik bir uyku molası verip enerji topladım. Zira Romanya’da düğünler akşam 7’de başlayıp sabah 5’e kadar sürüyor. Düğüne saat 7’den itibaren konuklar gelmeye başladı. Bizdekinin aksine burada gelen konukları, gelin ve damadın annesi babası değil, gelin damat ve onların sağdıcı ile eşi karşılıyor. Bu süreç saat 8 buçuğa kadar sürüyor. Bu sırada ilk yemekler de geliyor.
Derken saat 8 buçukta Alex adlı düğünün sunucusu gelin, damat, sağdıç, sağdıcın eşi ve gelin ile damadın anne babasını sunarak onlara ayrılan masaya alıyor. Buradaki Alex’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi düğün boyunca sıkça elinde mikrofonla karşımıza çıktı. Bir boks maçı sunar gibi heyecanlı bir şekilde tüm düğün ahalisinin dikkatini kendine çekmeyi başardı. Açıkçası düğünü yönlendiren Alex’i kendi düğünüme de çağırmayı düşünmedim desem yalan olur 🙂
İlk Dans ve Çiftin Efsane Dans Koreografisi
Derken saatler 9’u gösterdiğinde çiftimiz sahneye ilk dans için geldiler. Klasik bir romantik dansın ardından bir anda müzik değişti, pistin kenarında bekleyen gelin ve damadın yakın arkadaşları gelin ve damatla çok ilginç bir dans koreografisini davetlilere izlettirdiler. Bu ilginç dansı sizler için çektim. Özellikle 2. dakikadan sonrası oldukça keyifli ve ilginç bir koreografi. Gelin ve damat bu dans için uzun bir süre dans dersi almışlar.
Düğünlerin Olmazsa Olmazı Halay
Her düğünde olduğu gibi Rumen düğünü için de halay olmazsa olmazdı. Balkan müziklerinde “Hayde” (Rumencede Haydi) nidaları ile kendimizi sürekli halaya çekerken buluyorduk. Bu halaylarda halay içi halay ve halayın ortasında da şarkıcı oluyordu.
Çok Geniş Menü
Rumen düğünü menüsü de ayrıca değinilmesi gereken bir konu bence. Menü 5 ayrı yemek vardı. Bu düğünün çok zengin bir düğün olmasından kaynaklanmıyordu. Daha çok düğünün uzunluğundan kaynaklanıyor. Zira düğün sabah 5’e kadar devam ediyor. Bu yüzden aralarda sürekli enerji toplamak için yiyecek birşeyler geliyordu. Bir nevi halay slow müzik yemek, halay şeklinde bir ritüel söz konusu. Aralarda da Alex’in devreye girdiği ilginç keyifli oyunlar.
Düğün İçi Oyunlar
Alex’i her gördüğümde ne dediğini anlamasam da çok eğleneceğimizi anlıyordum. Alex düğün esnasında insanlara mola aldırıyor ve küçük oyunlar tertipliyor. Bu oyunlardan birincisinde gelin ve damat sırt sırta 2 sandalyeye oturuyorlar. Sonra Alex onlara “Önce hanginiz uykuya dalar?, Kim daha konuşkandır? vb. sorular soruyor. Gelin ve damat da sorulara göre el kaldırıyorlar.
Bir diğer oyun ise bizde de bazı yörelerde görülen bir oyun. Gelin kaçırıldı adlı oyunda, maskeli bir konuk, gelini kaçırdım diyor. Damat ile gelini kurtarmak için bir pazarlık yapılıyor. Bu pazarlıktan sonra da gözleri kapatılıyor. Sandalyelere gelin ile birlikte başka kadın ve birkaç tane de erkek oturtuluyor. Herkes bacaklarını açıyor. Damat gözü kapalı herkesin diz kapağına değerek gelini bulmaya çalışıyor. Neyse ki, bizim damat gelini gözü kapalı da olsa bulmayı başardı 🙂
Pasta Gelmeden Çıkmak Yok
Son dönemde katıldığım düğünlerde davetlilerin 10 buçuktan sonra yavaş yavaş çıkmasına alışkınım. Oysaki Romanya’da pasta gelmeden düğünden ayrılmak pek de şık karşılanmıyor. Üstelik de pasta sabah 4’e doğru geliyor. Bu düğünde bazı yaşlı davetliler çok geçe kalmak istemedikleri için düğün pastası oraya göre görece erken bir saatte, saat sabah 3te getirildi. Tabi, pasta erken geldi diye düğün erken bitmedi. Çıkmak isteyenler çıktı ama kalanlar eğlenmeye devam etti. Üstelik pastadan sonra sabah 4 buçuk sularında etli lahana dolması geldi.
Pasta sonrası dolma gelmesi açıkçası beni ve İtalyan arkadaşlarımı biraz şaşırttı 🙂 Aslında bu yemeğin pastadan önce gelip pastanın o saatte gelmesi gerekiyordu. Ama pasta erken çıkmak isteyenler için öne çekilince böyle bir olay gerçekleşmiş. Ama bunu bizden başka da yadırgayan olmadı.
Gelin Çiçeği Yakalama
Rumen düğünü için de değişmeyen rutinlerinden biri gelin çiçeği atma idi. Bu ritiüelin başlangıcı bizdeki ile aynı. Ama bu ritüel çiçeği atıp bekar kızlardan birinin o çiçeği yakalaması ile bitmiyor.
Çiçek atıldıktan sonra gelinin duvağı sağdıcın eşi tarafından gelinin başından çıkarılıyor. Bu gelinin artık kadın olduğunun işareti oluyor.
Akabinde de gelin bu duvağı çiçeği yakalayan genç kıza takıyor.
Rumen Düğünü Hediye Merasimi
Romanya’ya giderken aklımı kurcalayan en önemli sorulardan biri düğünde hediye olarak ne vermek gerektiğiydi. Zira Türkiye’de bu sorunun yanıtı kolay: altın. Romanya’da ise düğün esnasında masalara zarflar dağıtılıyor. Bu zarflara insanlar isimlerini yazıp içine para koyuyorlar. Sonra çıkarken de bu zarfları gelin ve damada veriyorlar.
Bu arada Romanya’ya gitmişken Bükreş’i gezmeden dönmek olmaz. Detaylı Bükreş gezi rehberi yazım ile Bükreş’te keyifli 3 günlük bir geziyi siz de planlayabilirsiniz.
