
Eyjafjallajökull diye bir gündem vardı hayatımızda bilmem hatırlar mısınız? Adını kimsenin söyleyemediği İzlanda‘nın bu yanardağından dağılan küller Avrupa‘nın hava trafiğini felç etmişti. Ama bu felaketi fırsata çeviren İzlandalılar sonrasından muazzam bir turizm atağına geçtiler. Avrupa’da gezilecek yerler deyince Türkiye‘de ilk akla gelen ülke olmasa da İzlanda imkanı olanların seyahat planlarında olması gereken ülkelerden bir tanesi. Tabi bazılarınız Euro Türk Lirası karşısında ralli yapıyor sen ne Avrupa tatilinden bahsediyorsun diyenleri duyar gibiyim. Ben de o yüzden imkanı olanlar diye özellikle üstüne vurgu yapayım çünkü Avrupa şu sıralar bize pahalı kaçıyor. Söz konusu İzlanda olunca, bu ufak ülke Avrupa standartlarına göre de bize bir tık daha pahalı kaçabilecek bir yer. Ancak param var kardeşim yeni farklı yerler görmek istiyorum diyenler burada benimle kalmaya devam.
İzlanda hakkında söylemem gereken ilk bilgiler soğuk iklimi, kutu gibi dizilmiş binaları, renkli bir o kadar da hüzünlü gün batımı ile bir ada ülkesi. Kutuplara yakınlığı ile içimizi donduran İzlanda’da gezilecek yerler denilince doğa harikası şelaleleri, mavi göl olarak adlandırılan dünyanın en güzel termal gölü Blue Lagoon’u ilk akla gelenler oluyor. Volkanları ve ilginç kültürüyle buzlar ülkesi İzlanda’yı biraz tanıyalım.
instagram hesabımı takip edin –>@cokgezenadam

İzlanda Tarihi Hakkında
Dokuzuncu yüzyılın sonlarında Norveçli Ingólfur Arnarson tarafından keşfedildiği söylenen İzlanda’nın, ilk sakinleri Vikingler olmuş. Zamanla yaşanan anlaşmazlıklar ve iç çatışmalar sonrasında ada bağımsızlığını kaybediyor ve Norveç egemenliği altına giriyor. 14. yüzyılda Norveç’in Danimarka tarafından ele geçirilmesiyle bu sevimli ada Danimarka topraklarına katılıyor. İzlanda’nın başkenti Reykjavik.
Önceleri ticari anlamda Danimarka’ya bağlı olan şehir, sonraki yıllarda tamamen ülkenin egemenliği altına giriyor. Şehirde, 17. yüzyıl hastalık, volkan patlamaları ve salgınlarla geçiyor. II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere tarafından işgal edilen topraklar, 1941’de Amerika’nın eline geçiyor. 17 Haziran 1944 ise bu toprakların tanındığı tarih olarak tarihe geçiyor. Cumhuriyet ile yönetilen İzlanda’da ordu yok. Nüfusu ise sadece 323 bin. Nüfusun büyük çoğunluğu 170 bin kişi ise başkent Reykjavik‘de yaşıyor.
İzlanda Hakkında Bilinmesi Gerekenler
İzlanda’ya gitmek için Schengen vizenizin olması gerekiyor. Ülke Türkiye’den 3 saat geride. Şuan Türkiye’de saat sabah 10 iken İzlanda’da saat sabah 7 oluyor. Bu fark yaz döneminde 4 saate çıkıyor.
İzlanda para birimi İzlanda Kronu. 2019 yılı Ocak ayı itibari ile 1 Türk Lirası yaklaşık 22,75 İzlanda Kronu yapıyor. 1 TL 2015 yılında 48 İzlanda kronu yapıyordu. TL’nin Kron’dan yüksek olduğuna bakmayın ülke Avrupa’nın en pahalı yerlerinden biri.
İzlanda’da Gezilecek Yerler

Foto: Bavul.com
Cennet göller, volkanlar, altın şelaleler: Doğanın en güzel manzaralarına tanıklık edeceğiniz İzlanda’da, safari gezilerinden trekking’e, tarihi keşiflerden müze turlarına kadar onlarca renkli ve eğlenceli aktivite yapılabiliyor.
Geysir Ulusal Parkı: Hala aktif olan bölgede, buzulların içinden fışkıran sularla unutulmaz bir keyfe tanıklık edebilirsiniz.
Gullfoss (Altın Şelale): 10bin yıllık şelale görkemli görüntüsü ile binlerce ziyaretçinin akınına uğruyor.
Kuzey Işıkları: Eğer doğru zamanda doğru yerdeyseniz kuzey ışıklarının rengarenk ışık oyunlarına tanıklık edebilirsiniz. Kafanızı gökyüzüne çevirmeniz yeterli.
Blue Lagoon: Mavi sularıyla beyaz kar manzaralarına eşlik eden bu göl, yaz kış 38 derece suya sahip. Karla kaplı zamanlarda bile ziyaretçi akınına uğrayan Blue Lagoon’un termal zengin suyu gençleştirip güzelleştiriyor. Jeotermal deniz suyu olan Mavi Göl, dünyanın her yerinden turistlerin gençleşmek, tedavi olmak, İzlandalıların ise sosyalleşmek için ziyaret ettikleri bir göl. Filmlere de konu olan Mavi Göl, adını mavi sularından alıyor. Kapalı mekanlardaki termal sular gibi kokusu ve sıcaklığıyla bunaltmayan Blue Lagoon’da saatlerce vakit geçiren ziyaretçiler, çeşitli kokteyller içerek hem dinlenip hem de ciltlerini yeniliyorlar.
Reykjavik City Hall: 20. yüzyıl İzlanda mimarisinin önemli örneklerinden olan bina, Reykjavik’da gezilecek noktalar arasında ilk sıralarda geliyor.
Hallgrímskirkja Kilisesi: Mimari detaylarıyla büyüleyen yapı, şehrin en önemli kiliselerinden
Reykjavik Açık Hava Müzesi: Bu müzede, şehrin tarımcılık geçmişine doğru bir yolculuk yapılabiliyor.
National Gallery: 19. ve 20. yüzyılda yaşamış İzlandalı sanatçıların eserlerinin bulunduğu müze, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

İzlanda’da Nerede Ne Yenir?
Deniz mahsulleri ve av etleri ile ünlü İzlanda’da kendinize bir ziyafet çekebilirsiniz. Fiyatların makul olduğu İzlanda’da, özel tatlar denemek isterseniz köpekbalığı kanadı çorbasını deneyebilirsiniz.
Fishmarket Restaurant: Taze ve lezzetli deniz ürünlerini deneyebilirsiniz.
MAR Restaurant: Şehrin liman bölgesinde yer alan mekanda, Avrupa mutfağından lezzetler bulmak mümkün.
Izlanda’nın Gece Hayatı
Uzun kış geceleri ve bitmeyen yaz günleri yaşanan şehirde gece hayatı da hiç uyumuyor. Partiler, canlı performanslar ve DJ’ler eşliğinde organizasyonlar ile gece hayatı sizi bekliyor. Reykjavik’te eğlence mekanları içerisinde en favori olanları Cafe 22, Kaffibarin, Rex Bar, Pravda ve Vegamot olarak sıralanabilir.
Şehirde birçok festival düzenleniyor. Mayıs ve haziran ayları arasında düzenlenen Reykjavík Arts Festivali’ne katılabilirsiniz. Eşcinsel Festivali Ağustos’ta, Uluslararası Film Festivali Ekim’de, Jazz Festivali ise Eylül’de.
Izlanda Ne Zaman Ziyaret Edilir?
Kışın ortalama -39 derece soğukluğun görüldüğü Vikinglerin ülkesi İzlanda’nın, en güzel keşif zamanı ortalama sıcaklığın 11 derece olduğu 18 haziran ve temmuz ayları. İzlanda’da haziran ayında 18 gün boyunca güneş batmıyor. Tabi oruç tutuyorsanız isterseniz Ramazan’ın bitmesini de bekleseniz iyi olabilir.

Izlanda’ya Nasıl Gidilir?
İzlanda’ya Türkiye’den direk uçuş bulunmuyor. Minimum bir aktarma ile gidiliyor. Bu aslında bir handikap. Öte yandan ülkeye gelmeyi başarabilirseniz Uluslararası Havaalanı ile şehir merkezi arası ortalama 45 dakika mesafede. Otobüs terminalinden kalkan havaalanı servisleri ilk tercihiniz olabilir. Bu otobüsler sizi şehir merkezine ya da yol üzerindeki otelinize bırakabiliyor. Biletleri havaalanından ya da online olarak satın alabilirsiniz. Gray Line Havaalanı ekspres otobüsleri ise daha sık kalkıyor. Havaalanı ile merkez arası mesafe biraz uzun olduğu için taksi çok tercih edilmese de servisleri kaçırırsanız pratik bir alternatif olabilir.
Bakalım bize ne zaman nasip olacak gitmek 🙂
Merhabalar,
Kuzey ülkeleri, dünyanın en mutlu ülkeleri listelerinde hep üst sıralarda yer almaktadır. Soğuk iklim şartları ve kapalı havaya rağmen İskandinav ülkelerindeki insanlar hayattan zevk almayı ve mutlu olmayı öğrenmişlerdir. Burada, mutlu olmak ve yaşamdan keyif almak için benimsedikleri yaşam felsefelerinin etkisi oldukça fazla. HYGGE, LYKKE, Lagom gibi yaşam konseptlerinin yanı sıra İzlandaca bir kelime olan Gluggaveður da ilham verici anlardan oluşan bir zaman dilimine işaret ediyor. Gluggaveður; dışarıda nasıl bir hava olursa olsun, evde bir bardak çayınızla ya da kahvenizle odanızda camın önünde otururken dışarıdaki havanın tadını çıkarmak manasına geliyor. Gluggaveður hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz yeni yazdığım yazımı sizinle de paylaşmak isterim: https://www.tarz2.com/Izlanda-usulu-mutlu-olma-sanati-gluggavedur
Keyifli okumalar diliyorum,
sadelikle ve mutlulukla kalın.
http://www.ebrubektasoglu.com