
Lviv’de Üç hafta Tatil: Ne bulduysan ye, iç, bayılana kadar gez, dolaş: hem de 1000 TL’nin altında harca
“Aslında çok fazla param yok, ama yine de şöyle farklı bir tatil yapayım, daha önce görmediğim bir yerin havasını soluyayım” diye bir düşünce içindeyseniz size bir önerimiz var: Ukrayna‘nın Lviv kentini aklınızın bir yerine not edin. Çünkü ülkenin en Batı kısmında yer alan Polonya sınırına neredeyse “taş atımı” uzaklıktaki bu şehir, kültür ve doğayla iç içe farklı bir tatil geçirmek isteyenler için uygun bir yer. Üstelik gerçekten de ucuz.
Lviv Hakkında
Ortaçağ’dan günümüze uzanan zengin bir tarihi ve kültürel birikimi barındıran kente her ne kadar Ukraynalılar Lviv diyorsa da birçok farklı isimle anılıyor. Türkiye’de genellikle İlbav deniliyor, Polonyalılar Lwow, Ruslar Lvov, Almanlar Lemberg diyor.
Ukrayna, Sovyetler Birliği’nden 1991’de ayrılıp bağımsızlığını kazandı. Ama Lviv kentinde en azından mimarisinde o eski dönemlerin izleri hemen hemen yok gibi. İlk anda insana Batı ya da Orta Avrupa şehirlerini anımsatıyor. Kent uzun süre parçası olduğu Avusturya ve Polonya mimarisinin izlerini aşıyor.
Kentin bazı sokaklarında ve kırsal alanlarda eski Sovyet mimarisinin izlerini görebiliyorsunuz ama bu kendinizi eski SSCB’nin bir parçasında hissetmenizi sağlamıyor.
Lviv Neresi, Lviv Nerede?
Lviv, Polonya sınırına sadece 70 kilometre uzaklıkta. Halkının büyük bölümü de yarı Polonyalı. Her ne kadar İngilizce gibi uluslararası geçerliliği olan bir dili konuşanların sayısı parmakla sayılacak kadar az olsa da Rusça ve Lehçe konuşabilenler çoğunlukta.
Rusça demişken… Aslında halkın büyük çoğunluğu özellikle de belli bir yaşın üzerindekiler ana dilleri gibi Rusça konuşuyor. Ama yaşanılan gerginlikten dolayı belki de konuşmaktan pek hoşlanmıyorlar. Aralarında bizim bindiğimiz taksinin şoförü gibi “Ben burada doğdum büyüdüm, ana dilim Ukraynaca ama Rusça’yı daha iyi konuşuyorum” diyenler de çıkıyor.
Kent halkı tarihine, geçmişine ve bugününe sahip çıkıyor ve yaşadıkları yerle gerçekten gurur duyuyor. Sokakta yürürken yerel motifler taşıyan gömlekler ya da elbiseler giyen insanlarla karşılaşmıştık ilk gün. Henüz kenti tanımadığımız için bu insanların tesadüf bu ya bir müzik ya da dans grubunun üyeleri olduğunu ve çıkacakları gösteri için buluşma yerine gittiklerini sanmıştık. Ya da ülkenin milli bayramı olduğunu. Gerçeği ilk günün sonunda anladık: Buradaki insanlar yerel motifler taşıyan bu gömlekleri ve elbiseleri çok seviyorlar. Yani onlar bir müzik grubunun üyeleri değil orada yaşayan insanlar. Bu gördüklerimiz de onların günlük yaşamda giydikleri kıyafetler.
Lviv Gezilecek Yerler
Lviv’in kalbi Rynok Meydanı‘nda atıyor.. Burası sanki küçükken oynadığımız legolardan inşa ettiğimiz minyatür meydanlara benziyor. UNESCO’nun kültürel miras listesinde yer alan Rynok Meydanı daha ilk bakışta insanı içine çekip alıyor. Her birine saatlerce bakabileceğiniz güzellikteki binaları, sanki zaman hiç akıp gitmemiş gibi görünen Arnavut kaldırımı döşeli sokakları ile sizi tarih içinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Rengarenk ve cıvıl cıvıl kafelerin yer aldığı ara sokakları keşfe çıkmadan önce meydanın etrafında bulunan, dokusu bozulmadan geçmişten günümüze uzanan bu binaları ve yine aynı meydanı süsleyen Neptün, Apollon heykellerini izleyip gözlerinize “estetik ziyafet” çekebilirsiniz.
Lviv ve Sokak Müzisiyenleri
Sonra sıra, Rynok Meydanı’nın dört bir yanındaki sokaklara girip oralardaki hazineleri keşfetmeye gelir. Bu süre içinde de her bir sokağa girdiğinizde kulağınıza farklı türlerde müzikler çarpar.
Tarihe ve kültüre meraklı insanların başını döndürecek kadar zengin bir şehir olan Lviv, aynı zamanda bir sokak müzisyenleri kenti. Üstelik de tadına doyulmaz kahve ve çikolata kokuları eşliğinde.
Bir sokağın başında çocuk yaşta bir kemancıdan Vivaldi dinlersiniz, başka bir sokağın başında iki genç kadın gelir ve arpla size müzik ziyafeti çeker.
Ya da kentin kurucusu Galiçya Kralı Dannylo’nun Halytsky Meydanı‘ndaki heykelinin hemen altında da elinde gitarıyla bir genç size rock tarihinin unutulmaz parçalarını seslendirir.
Bazen de başka bir sokağın köşesine küçük taburesini koyup oturan yaşlı bir akordeoncunun ezgileriyle duygulanırsınız, söylediği şarkının sözlerini anlamasanız bile.
Lviv’de Ne Yenir, İçilir? Lviv Cafeler
Lviv aynı zamanda bir kafe cenneti. Sadece Rynok Meydanı’nda değil kentin dört bir yanında yan yana sıra sıra yüzlerce kafe var. Bunlardan biri de House of Legends. Bu binanın tepesine çıkıp oradaki şanslı baca temizleyicisini görebilirsiniz.
Lviv Fiyatlar Nasıl?
İşin ilginç yanı bu kafelerde yiyip içtiklerinizin fiyatları da aşağı yukarı aynı. Eğer çok lüks bir yerde yemeyi tercih etmezseniz tabii. Sözgelimi ortalama bir kafede bir kahvaltı ya da öğle yemeği için vereceğiniz en yüksek para 80 ya da 100 Grivna. Bu da bizim paramızla yaklaşık 10 ya da 12 TL.
Kafelerden söz açılmışken şunu da söylemeden geçmeyelim. Kent halkı kelimenin tam anlamıyla yemek yemeğe bayılıyor. Kafelerin açık olduğu saatler içinde boş masa bulup oturmak neredeyse imkansız. Orta halli kişilerin yiyip içtiği kafe ve restoranlarda eğer etli yemekler yemiyorsanız, neredeyse bütün yemeklere tatlı bir garnitür katılıyor.
Yemekten söz ederken buranın aynı zamanda bir elma ve patates cenneti olduğunu, restoran ve kafelerde tabakların bizdekinden farklı olarak tepeleme dolu servis edildiğini de not düşelim. Sabahları bir kafede yiyeceğiniz milintzi ya da siriniki (ki bunları biz genel anlamıyla krep olarak biliyoruz) neredeyse akşama kadar tok kalmanızı sağlıyor.
Bu arada eğer yolunuz Lviv’e düşerse elmalı strudel ya da pancake yemeden gelmeyin. En azından bir kez.
Lviv Ulaşım
Lviv’de bir metro ağı yok. Ama bunun yerine otobüsler, tramvaylar, minibüsler ve taksiler var. Üstelik ulaşım birçok kentle karşılaştırıldığında sudan ucuz. Genellikle orta yaşın üzerinde ve son derece süslü, takıp takıştırmış kadınların kullandığı tramvaylarla bir yerden bir yere gitmek 2 Grivna.
Ama aslına bakılırsa sadece Rynok Meydanı’nı değil Lviv’in her yerini karış karış da gezmek isterseniz bunu yürüyerek yapabilirsiniz. Çünkü gezilmesi gereken yerlerin hepsi yürüme mesafesinde. Her nereye giderseniz gidin siz farkına varmasanız da sonunda yolunuz zaten Rynok Meydanı’na çıkacak.
Liviv Nüfusu Nasıl?
Lviv dünyanın hemen her yerinden çok sayıda turist almasına rağmen aslında gerçekten küçücük bir şehir. Öyle ki kentte kaldığımız yaklaşık üç hafta süresince birçok kişiyle aynı mahallede yıllardır yaşar gibi olduk. Sabahları “günaydın” ya da akşamları “iyi akşamlar” demeye başladık birbirimize. Yeri gelmişken, en azından benim kafamdaki yargının aksine Lviv halkı son derece sıcakkanlı, güleryüzlü ve yardımsever.
Herhangi birine bir yol sorduğunuzda tarif etmek bir yana bazıları sizi gideceğiniz yere kadar götürüyor bile yolunu değiştirip. Yabancı olduğunuzu anladıklarında size kentlerini anlatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gitmek istediğiniz yerle ilgili bildikleri ne varsa bir çırpıda anlatıyorlar.İşin ilginci bunu yaparken de pek çok yerde alışılageldiği üzere ilk anda nereli olduğunuzu sormuyorlar. Bunu hiç sormayan da var en son soran da. Çünkü görünüşe göre onlar için nereli olduğunuz önemli değil, önemli olan onların kentine gitmeniz ve orayla ilgili bir şeyleri görmeye, öğrenmeye çalışmanız.
Lviv’de Gezilecek ve Görülecek Yerler
Lontskoho Hapishanesi
Bu tür gönüllü rehberlerin en ilginciyle, insanı derin üzüntülere ve düşüncelere sürükleyen bir müzede karşılaştık.
Tarif sorduğumuz bir Lvivli tarafından yürüyerek götürüldüğümüz Ukrayna’nın ilk hapishane müzesi olan Lontskoho Hapishanesi‘nde o gün elektrikler kesikti. Ama yine de Olesya adındaki görevli kadın bizi içeri aldı. Gönüllü olarak tek tek ziyarete açıp bütün koğuşları gezdirip hepsi hakkında bilgi verdi.
Hem İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Alman işgalinde hem de Sovyetler Birliği rejimi sırasında özellikle muhaliflerin kaldığı bu eski hapishanenin korkunç tarihini anlattı bize Olesya. Ölüm hücresini, insanların toplu halde kurşuna dizildiği daracık odayı, hapishanenin diğer koğuşlarını gezdirip hepsi hakkında bilgiler verdi.
Citadel
Özellikle İkinci Dünya Savaşı dönemine ilgimiz olduğunu anlayınca da tamamen kendi isteğiyle bizi başka bir yere götürdü. Yine Alman işgali sırasında hapishane ve toplu katliam mekanı olarak kullanılan Citadel‘de ve onun içinde bulunduğu parkta gezdirdi bizi. Bu bölgeye giden sokaklardan geçerken her biri hakkında bilgi verdi. Neredeyse sokağın kenarında dizili evlerde bile geçmiş yıllarda kimlerin yaşadığını sonra onların başına neler geldiğini anlattı.
Üstelik bunu yaparken de herhangi bir maddi beklenti içinde değildi. Görevli olduğu müzede elektrikler kesik olduğu için çalışamayacağını boş geçireceği vakti bize ülkesinin tarihini anlatarak geçirdiğini söyledi. Sonra bir kahve içmeyi önermemize bile fırsat bırakmadan elimizi sıkıp vedalaştı bizimle.
Lviv Müzeleri
Buradan gelelim Lviv’in müzelerine. Burada birçok müzeyi ziyaret etmek için astronomik ücretler ödemeniz gerekmiyor.
Opera Binası
Lviv’e yolunuz düşerse ilk olarak görmeniz gereken yerlerden biri Opera Binası. Mimar Zygmunt Gorgolewski‘nin imzasını taşıyan bina önündeki fıskiyeli havuzu ve hemen bitiminde uzanıp giden iki yanı ağaçlıklı meydanı ile görülmesi gereken yerlerden biri. Eğer fırsatınız olursa binanın içine girin hatta bir opera ya da bale izleyin.
Yeni Rönesans tarzında inşa edilen binanın içi insana gerçekten bir sanat mabedine geldiğini hissettiriyor. Bu salonda herhangi bir eseri izlemenin de keyfine doyulmaz. Bilet fiyatlarına gelirsek sahneyi çok iyi gören altı kişilik bir locada Kuğu Gölü balesini izlemenin bedeli 250 Grivna yani 30 TL’den biraz daha fazla.
Shevchenkivsky Hay (Shevchenko Parkı -Ulusal Halk Mimarisi Müzesi)
Lviv’in en çok görmeniz gereken yerlerinden biri de Shevchenkivsky Hay yani Shevchenko Parkı. Bir başka deyişle Ulusal Halk Mimarisi Müzesi. Burası Lviv’in içindeki neredeyse kentten daha büyük alanlara yayılmış uçsuz bucaksız parklardan biri, bir açıkhava müzesi. Ülkenin dört bir yanında geçmiş yüzyıllarda insanların yaşadığı evler, kiliseler, okullar yeniden inşa edilmiş. Kırsal mimari tarzını gözler önüne seren bir müze burası. İçeriye girişte 20 Grivna yani 2,5 TL ödüyorsunuz. Parka girdikten sonra dümdüz yürümeye başladığınızda bambaşka bir zamana gidiyorsunuz sanki. 17. 18 ve 19’uncu yüzyılda Ukrayna halkının yaşadığı evlerin birebir örneklerine girip dönem hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Eğer isterseniz yerel kostümlerden giyip hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz.
Parkın içindeki binaları ziyaretiniz bittikten sonra da akşam kapanıncaya kadar içeride kalıp bol bol yürüyüş ya da koşu yapabilir, çimenlere oturup kitap okuyabilirsiniz. Eğer isterseniz ve kalabalık değilse evlerin bahçesindeki banklardan birine uzanıp gökyüzünden geçip giden bulutları bile izleyebilirsiniz.
Ivan Franko Parkı
Lviv’de neredeyse kentten daha büyük birçok park var demiştik. Bunlardan biri de Ivan Franko Parkı. Görkemli üniversite binasının tam kar şısına yerleştirilmiş İvan Franko heykelinin arka tarafında uzanan geniş bir park bu.

Kent halkından birinin önerdiği Stiirksy Park ve Kültür Park da Lviv’in içindeki yemyeşil alanlardan.
Lviv’de ziyaret edilecek yerlerden biri de Potocki Sarayı. Rynok Medanı’ndaki İtalyan Sarayı ve House of Scientists de kentin görülmesi gereken yerlerden.

Kentin ilgi çeken yerlerinden biri de Lviv Dinler Tarihi Müzesi. Burada Hıristiyanlık, Musevilik ve İslam dinlerine ait birçok eser bulmak mümkün. Dinler tarihi müzesinin alt katı da neredeyse başlı başına bir müze gibi.
Lychakiv Mezarlığı
İnsan hiç gittiği yabancı bir şehirde mezarlık gezer mi demeyin. Söz konusu olan Lychakiv Mezarlığı ise gezilir. Çünkü burası bir mezarlık değil bir tür müze. Mimari müzesi de diyebilirsiniz hatta.. Buraya ödemeniz gereken ücret 15 Grivna yani yaklaşık 2 TL. Zaman zaman her bir mezar taşı ayrı bir sanat eseri niteliği taşıyan bu mezarlık için gece turları da yapılıyor. Bu müze mezarlıkta Ukraynalı tanınmış kişilerin yanı sıra kentin eski sakinlerinden olan Polonyalıların da ebedi istirahatgahları bulunuyor.
House of Scientists
Kentte mimarisine hayran olacağınız yerlerden biri de House of Scientists. Bu gösterişli bina Avusturyalı mimarlar Helmer ve Felner’in imzasını taşıyor. 1897- 1898 arasında inşa edilen bu yapı İkinci Dünya Savaşı sırasındaki işgal sırasında bir Alman komutana ev sahipliği yapmış. Şimdilerde çeşitli sanat etkinlikleri için kullanılıyor. Zaten hemen arka taraftaki bahçede de sinema enstitüsü var.
Buraya giriş 15 Grivna. Yani 1. 80 TL. kuruş. Bina ik anda görenlerin için titretecek kadar ince bir zevkin ürünü diye özetleyelim konuyu.
Eczacılık Müzesi
Lviv ‘in ilginç yerlerinden biri de Eczacılık Müzesi… 1735 yılına kadar uzanan bir geçmişi olan bu müzeye 15 Grivna yani 1. 85 TL ödeyerek giriyorsunuz. Binanın yer altındaki bölümü de bir müze şeklinde düzenlenmiş.
Lviv’de Yapılacak Şeyler
Lvivska Manifaktura Kavi’yi ziyaret edin
İşte şimdi Lviv’in yer altını anlatmanın tam zamanı. Kentin üstü kadar altı da değerlendirilmiş Orada da keşfedilecek çok şey var. Bu yerler arasında en çok ilgi çekenlerden biri Lvivska Manifaktura Kavi.. Rynok Meydanı 10 numaranın önünden geçerken dayanılmaz bir kahve kokusu zaten sizi içeriye çağıracak. İlk anda kocaman bir makineden dökülen, dev bir bantta dönen kahveleri, onlarca kişiye kahve satışı yapan tezgahtarları, sonra da kahveleri herkesin gözü önünde diktikleri çuvallara yerleştiren görevlileri göreceksiniz. Sonrası bir tür kitapçı ve hediye dükkanı. Sakın durmayın ilerleyin. İçeride sadece iki tane penceresi olan yarı karanlığa gömülmüş bir kafe sizi bekliyor.
Ama bununla yetinmeyin çıkışa doğru geri gidip sağa dönün ve işte orada! Aşağıya doğru inen merdivenler. O merdivenleri indiğinizde karşınıza bir maden gibi tasarlanmış bir yeraltı kafesi çıkacak. Girişte size üzerinde bir ışık olan madenci kaskı verilecek ve geziniz başlayacak. Dilerseniz burada da oturup kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Buranın niye böyle tasarlandığına gelince eskiden insanlar kahvenin tıpkı diğer madenler gibi yeraltından çıkarıldığını düşünürmüş. Yani sebep bu! Fikir babası ise Yuri-Franz Kulçinski. 1863 yılında Viyana kuşatması sırasında Osmanlılara esir düşmüş. Kahve yapmayı da orada öğrenmiş. Lviv’e dönünce de hem kahveyi tanıtmış hem de bu mekana fikir babalığı yapmış. Zaten madende gezerken Yuri-Franz Kulçinski’nin elinde kahve tepsisiyle heykelini de göreceksiniz.
Krivka’da Yemek Yiyin
Yeraltına devam edelim. Lviv denilince akla ilk gelen mekanlardan biri de Krivka adlı restoran bar. ikinci Dünya Savaşı’ndan kalma eski bir sığınıkta yer alan bu mekan gerçekten ilgi çekici. İçeriye girmeniz için kapıdaki görevliye parolayı söylemeniz gerekiyor. Parola ‘Slava Ukraina’ yani büyük Ukrayna. Asker üniforması giymiş görevli size kapıyı açtıktan sonra elindeki mataradan içki ikram ediyor.
Birkaç basamak inip içeriye girdiğinizde bambaşka bir dünya bekliyor sizi. Sığınaktan bozma bu barda isterseniz içki içer isterseniz yemek yer ve bir yandan da akordiyon eşliğinde yerel şarkılar seslendiren şarkıcıyı dinleyebilirsiniz. Burada da fiyatlar abartılı değil.
Lviv Çikolata Fabrikası
Lviv Ev Yapımı Çikolata Fabrikası’nı gezdiğinizde de hem çikolata yapımını göreceksiniz hem de üç katlı binayı gezip çikolatanın binbir rengini ve kokusunu içinize çekeceksiniz.
Lviv Postane Müzesi
Burası hem müze hem restoran. Dilerseniz geçmişe ait posta pulu, faks cihazı, telefon gibi iletişim gereçlerinin ve çok zengin bir pul koleksiyonunun sergilendiği duvarları izleyerek çeşit çeşit makarnalar eşliğinde içeceğinizi yudumlayabilirsiniz. Hatta yediğiniz makarnaların nasıl yapıldığını görebilmek de mümkün. Çünkü restoranın iç mekanına girdiğinizde tam karşınızda etrafında olup bitenleri umursamadan elleriyle makarna yapan genç bir ustayla karşılaşacaksınız.
Ratusa City Hall
Gelelim Lviv’in üstüne yani kenti biraz da tepeden izleyelim. Bunun için iki önemli seçenek var: Biri Rynok Meydanı’nın tam ortasındaki Ratusa City Hall… Dilerseniz binayı gezip çıkın dilerseniz de kuleyle tırmanıp Lviv’i kuşbakışı izleyin. Eğer kuleye çıkmak istiyorsanız dördüncü katta bilet almanız gerekiyor. 65 metre yükseklikteki bu kuleyeye 350 basamak tırmanarak çıkılıyor. Dördüncü katta 10 Grivna ödemeniz gerekiyor yani 1 liradan biraz fazla.
High Castle
Kentin tepeden izlenebileceği tek nokta burası değil. Biraz tırmanmayı göze alırsanız bir de High Castle var. Buraya tırmanmak bedava. Sadece nefesinizi iyi ayarlamanız gerekiyor. Ama çıktığınızda göreceğiniz manzara çekilen tüm zahmetlere 1250 yılında inşa edilen bu kalenin kalıntılarının bulunduğu yer kentin en yüksek noktası.
Zolochiv Şatosu

Lviv’in içini gezip gördükten sonra her şey bitti sanmayın. Çünkü kentin dışında da gezilecek yerler sizi bekliyor. Bunun için en iyisi düzenlenen günlük turlara katılmak.
Kent yakınında görülmesi gereken yerler arasında Olesko, Zolochiv ve Piddhirtsi şatoları var. Zolochiv Şatosu’nun tarihi 1634 yılına kadar uzanıyor. O zamandan bu yana bölge kralının şatosu, şehir hapishanesi, asayiş merkezi ve okul olarak kullanılmış.

Olesko Şatosu da 17 yüzyıldan kalma bir yapı. Eski görkemi çok gerilerde kalsa da geçmişi güzel anılarla dolu. 1951 yılında çıkan büyük bir yangında hasar görmüş ,1975 yılında yenilenip sanat galerisi olarak hizmet vermeye başlamış.
Pidhirtsi Şatosu

Bu şatolar içinde görünüş olarak en etkileyici olanı Pidhirtsi Şatosu. Onun da 1635 ve 1640 yılları arasında yapıldığı biliniyor. Bu şato ile ilgili ilginç bir efsane de var. Rivayete göre dönemin idarecisi Jevuski 1720 ‘li yıllarda yaşamış ve eşinden çok nefret ediyormuş. Prensesi şatonun duvarına astırmış ve Prenses bu şekilde can vermiş. Yörede yaşayanlar her yıl prensesin ölüm günün de ağlamasının duyulduğunu söylüyorlar. Demek ki bu şatoyu uzaktan gördüğümüzde tekinsiz gerilim filmi mekanlarını hatırlatması boşuna değilmiş.
Bu üç kale bir tur paketinde görülebilir. Sabah 10 ‘da başlayıp akşam üzerine kadar süren turun fiyatı 250 Grivna yani 30 TL. Giriş ücreti olarak alınan 75 Grivna ile birlikte yaklaşık 40 TL’ye geliyor.
Karpat Dağları Turu
Lviv’ e gitmişken Karpat dağlarını görmemek olmaz. Bunun için de en iyisi yine günlük turlara katılmak. Sabah 7’de başlayan tur akşam 9’a kadar sürüyor. Bunun ücreti ise giriş ücretiyle birlikte 375 grivna yani 45 TL’den biraz fazla.
Bir bölümü otobüsle bir bölümü trenle çıkılan bu turda bize yerel şarkılar söyleyen bir grup müzisyen de eşlik etti.
Daha kapsamlı bir başka Karpatlar turuna Osmanlılar’ın bir dönem hakimiyet kurduğu Kameniçe Kalesi ve ülkenin en önemli göllerinden Sinevir de dahil. Bunun fiyatı ise 500 Grivna’ya yani 60 TL’ye kadar çıkıyor.
Aslında Lviv’in içinde kalıp yapılacak çok şey var. Sadece sokaklarda gezip her biri etkileyici birer mimariye sahip binaları inceleyip fotoğraf çekerek saatler geçirebilirsiniz.
Kentin sokaklarında kaybolup geçmiş zamanlara yoculuk yaptığınızı hayal edebilirsiniz. Cıvıl cıvıl sokaklardaki banklardan birine oturup gün boyu ya da gecenin ilerleyen saatlerine kadar sokak müzisyenlerinin konserlerini dinleyebilirsiniz. Üstelik klasik müzikten sıkılırsanız başka bir sokaktaki caz konserini dinleyebilirsiniz. Ondan da bıkarsanız bir başka sokakta genç müzisyenler mutlaka seveceğiniz bir şeyler çalıyordur.
Lviv Hakkında Bilinmesi Gerekenler (Lviv Tüyoları)
- Kent ile ilgili birkaç not: Lviv’de sokak tabelaları hem Kiril hem Latin alfabesiyle yazılı. Yani yol bulmak hiç zor değil.
- İnsanların Türkiye’ye sempatisi büyük. Bazıları nereden gittiğinizi öğrenince H harfini gırtlaktan söyleyerek Türkçe ‘merhaba’ bile diyor.
- Bunun en önemli sebebi de sokaklarda sık sık rastlayacağınız Türkler kuşkusuz.
- Lviv’in yerlilerinin çoğunun ataları Polonyalı. Bir ailede anne ya da babası Polonyalı olan ebeveynlere rastlamak çok yaygın.
- Kentteki kadınların da erkeklerin de çoğu fiziksel görünüş olarak ortalamanın üzerinde güzel. Üstelik bunun yaşla da bir ilgisi yok. 60’lı yaşlarındaki bir kadın ya da erkek yılların izlerini taşısa da hala eski hoş görüntüsünü büyük ölçüde koruyor.
- Kentteki genç nesil giyimine son derece özen gösteriyor. Sokaktaki 10 kadından 8’i moda dergilerinden fırlamış gibi giyiniyor.
- AVM’lerden Lviv de nasibini almış. Merkezdeki alışveriş merkezi tarihi dokusunu koruyan eski bir binada. Adı da Roksalana. Buraya ülkelerinden çıkan belki de en ünlü tarihi kişiliğin yani bizim bildiğimiz Hürrem Sultan’ın gerçek adını vermişler. Dünyaca ünlü markaların satıldığı mağazaları bulabileceğiniz Roksalana’nın ömünde köylü kadınlar da sebze, meyve satıyor. Hemen iç tarafta bir halk pazarı ve önünde de çiçek pazarı var.
- Kentteki diğer AVM Lviv Forum ise merkezden biraz daha uzakta ve yeni inşa edilmiş bir binada.
- Eğer olur da TV’yi açıp haber kanallarını izlerseniz bir anda ‘ben nereye geldim’ diye dehşete kapılabilirsiniz. Çünkü birçok haber kanalı sorunlu bölgelerle ilgili gelişmeleri aktarıyor. Hatta cepheden canlı yayın yapan kanala bile rastladık. Ama hemen paniğe kapılmayın. Lviv karmaşadan uzak, sakin bir yer.
Vizesiz Lviv ve Lviv Havalimanı
Lviv’e vizesiz gidiliyor. Hatta iki ülke arasında yapılan anlaşma ile yakında pasaporta ihtiyaç duymadan Gürcistan’da olduğu gibi kimlikle de girmek mümkün olacak. Danylo Halytski Havaalanı da gerçekten küçük ve sakin bir yer. Uçaktan inmemiz, pasaport kontrolü ve valizleri almamız toplam 20 dakika sürdü. Ama siz yine de dönüş biletinizi, nerede kalacağınızı gösteren belgeleri hazır edin. Çünkü özellikle Türkiye’den giden erkek yolcuların bazılarını ayrı bir odaya alıp sorguluyorlar. Buna rağmen genel olarak havaalanındaki görevliler güleryüzlü ve çok zorluk çıkarmıyorlar.
Lviv Otelleri, Lviv Hosteller
Lviv’de belki de en çok harcamayı kalacak yer için yapacaksınız. Ama eğer oteller yerine kentin dört bir yanındaki hostellerden birini seçerseniz bu işi de dünyanın birçok yerinden daha ucuza çözebilirsiniz.
Lviv Uçak Bileti
Lviv’e Türk Hava Yolları, Atlas Jet ve Ukrayna Uluslararası Havayolları’nın seferleri var. Eğer çok sıkı takip eder iyi bir araştırma yaparsanız uçak biletini de çok ucuza getirebilirsiniz. İstanbul’dan yola çıkarsanız Lviv’e ulaşmak 1 saat 50 dakika sürüyor.
Özetle vize sorunu yaşamadan, astronomik paralar harcamadan farklı bir tatil yapmak yeni bir kenti tanımak istiyırsaniz Lviv sizi bekliyor.
Lviv Hava Durumu, Lviv İklimi
Gelelim hava durumuna… Lviv’ değişken bir havası var. Bizim orada olduğumuz süre içinde ilk iki gün yorucu bir sıcak vardı.. Sonraki günler yağmurlu ve serindi. Bazen de bir gün içinde ilkbahardan yaza üç mevsimi yaşadık. Özetle eğer yaz aylarında gidecekseniz karma bir valiz hazırlamanızda yarar var.
Lviv Alışveriş
Lviv’de bizi en çok şaşırtan hediyelik eşyalar oldu. Aslında yüzlerce seçeneğiniz yok. Anahtarlık, kahve fincanı, çanta, tişört gibi şeyler alabilirsiniz. Elbette likör kahve ya da çikolata da. Ama kentin hediyelik eşya konusundaki en iddialı yanı yerel motiflerle bezeli giyecek eşyaları. Opera binasına yakın bir yerde açılan pazarda tokalar, çantalar, takılar ama ille de yerel motiflerle bezeli gömlek, elbise hatta çoraplar bulabilirsiniz. İşte burada işler değişiyor. Eğer etnik giyime meraklıysanız özellikle el işlemesi giysiler bir anda aklınızı çeliyor. Her biri gerçekten bir sanat eseri gibi olan o el emeği gömlekleri fiyatları 2000 grivnadan 240 Tl 6000 rivnaya yani 720 TL ye kadar çıkıyor. Ama onları tıpkı şehirdeki diğer sanat eserlerini izlediğiniz gibi izleyip sadece göz zevkinizi tatmin edebilirsiniz. Ne de olsa amacımız geziden dönerken sırt çantamızı ya da valizimizi doldurmak değil bir kenti tanıyıp havasını soluyup ruhumuzu ve beynimizi zenginleştirerek, güzel tatil anıları biriktirmek.
Lviv Gece Hayatı

Lviv’in gece hayatı epey ünlü. Kentteki kafeler ve marketlerin çoğu saat en geç 9 ya da 9 buçukta kapanıyor. Pek az yer gece yarısına kadar açık. Bu kafeler ve marketler kapandıktan sonra insanlar nereye gidiyor derseniz, elbette kentin dört bir yanına dağılan gece kulüplerinde eğleniyorlar.
YAZAR HAKKINDA: Nazan Mengü
İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’na girdi İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Dört yıllık okulunu altı yılda tamamlayıp yazılı basında çalışmaya başladı. Yıllarca kültür sanat muhabirliği yaptı. O dönemde arkeolojik kazı bölgelerine düzenlenen iş gezilerini hiç kaçırmazdı. Sonra birden kendini internet medyasında magazin editörü olarak buldu. Hollywood ünlülerinin nereye gittiği kiminle gezip dolaştığı “mesleki ilgi alanına” giriyor. İkinci Yeni şairlerinin hayranı. Uçak korkusuna yenilmediği zamanlarda gezmeyi seviyor. Aslında en büyük hayali “gezip gezip yazmak”, yani seyahat yazarı olmak. Turistik kataloglara mesafeli yaklaşır, gezmeden önce “dersine çalışıp” okur ve araştırır. Sosyal medya üzerinden gideceği yerde yaşayan “tanıdıklar” edinir ve ilk elden bilgi alır.
valla geç bulduğum ama bulduğuma sevindiğim bir adam oldun
yazılar güzel, resimler güzel, geziler güzel
hocam bol kazan, bol dolaş, mutlu ediyorsun bizleri
sevgilerler
İlgi alakanız için çok teşekkürler
Muhteşem anlatmışsınız..
Çok teşekkürler.
Lviv vize istemiyormu ?
Hayır. Hatta yakında pasaport da istemeyecek sadece nüfus cüzdanı ile Kıbrıs’a gider gibi gidebileceksiniz. Yaza yetişmesini bekliyorlar.
Yazı çok güzel. Ben daha çok yeme içme odaklı bir yazı yazdım , ilgilenen arkadaşlar okuyabilir http://www.serkanince.com/2016/07/ukrayna-lviv-yeme-icme-rehberi.html
Merhaba, yazinizi okudum cok hosuma gitti bir yeri merak ettigimde hep sizin sayfaniza bakarim adim adim anlatiyorsunuz tiyolar veriyorsunuz, tesekkur ederim. Lviv yazinizi okuyunca hemen arastirdim, oteller cok ucuz paramiz degerli hersey cok guzel ama yinede uygun bir tatil degil, 1000 tl altinda maalesef hic degil 🙁 iki kisilik ucak bileti en uygunu 1500 tl ye buldum zaten turkiyenin en buyuk skntisi da bu maalesef. Ornegin yurtdisinda (almanyada yasarken ben) 50 euro ya ispanyaya gidip gelirken biz turkiyede sirf ucak biletlerine 2000 tl oduyoruz insanlarda artik seyahat etme hevesi birakmadilar. Yeme icme konaklamanin 500 tl bile tutmadigi yerlere ucak bileti 1500 tl tutuyor cok yazik gercekten 🙁
Hilal Hanım merhaba,
Genelde tüm yazılarımda yazdığım gibi seyahatlerde en önemli maliyet kalemi uçak bileti oluyor. Bu yüzden promosyon zamanlarını iyi takip etmek gerekiyor. Bundan birkaç ay öncesine kadar Ukrayna Havayolları’ndan 230 TL’ye Lviv bileti almayanı dövüyorlardı 🙂 Ben yaklaşık 1 ay önce THY kampanyasından 4-9 Mart tarihleri arasında Lviv’e 365 TL’ye gidiş dönüş bilet aldım. Sonraki hafta da Pegasus yüzde 50 indirim kampanyasına girdi. Ondan alsam 180 TL’ye de vardı. Ben de o kampanya ile mayıs ayına 230 TL’ye Budapeşte gidiş dönüş aldım. Lviv’de 5 gece için de 55 TL’ye hostel buldum şehir merkezine 400 metre uzaklıkta Booking’de 9’un üstünde puanı olan. Açıkçası kampanya zamanlarını takip etmeden giderseniz biletler pahalı oluyor. Önerim Skyskanner’dan o ay en ucuz nereye uçak var ya da gideceğiniz yere en ucuz zaman ne zaman bakın. Güzel fırsatlar çıkabiliyor. Ben artık uçak bileti fiyatına göre gezecek yer belirliyorum. Tavsiye ederim.
Hocam yazinizi okudum ukrayna ya gitme planim vardi bu yaz ama ingilizce ya da ruscam olmadigi icin korktum gidemedim dil bilmeyenler icon bi oneriniz var mi
Hocam benim bu yaz gitme planim vardi ama yabanci dil olmadigi icin korktum ve gitmedim dil bilmyenler icin ne onerirsiniz
İngilizce ile de işinizi görüyorsunuz. Ayrıca dünyanın her yerinde diliniz olmasa bile bir şekilde anlaşıyorsunuz. İnternet paketi alın en kötü google translate ile anlaşırsınız
merhabalar iceriye girememek gibi durumlar oluyormu ?tskler
Ben denk gelmedim ama dünyanın her ülkesinde deporte olma riskiniz var tabiki de
Teşekkürler.. Yeni keşfettim sizi ve hemen abone oldum.. Zira gezi ve keşfetme konusunda aynı düşüncelerdeyiz.. Lviv’e ilk ve son 2010 da motosiklet ile gittim. Eylül ayı idi ve yolda epey üşümüştüm. Hedef Krakow ve Warşova olduğu ve planımı değiştirmediğim için de bir yarım gün alelacele gezmek zorunda kaldım.. Bu şehir o tarihten beri hep listede, ancak bir türlü sıraya giremedi.
Sormak istediğim şudur: Mevsim öneriniz var mı? Her halde Mayıs/haziran mükemmel olacaktır diye düşünüyorum?. Zira Eylül içinde dahi Ukrayna’nın müthiş doğasına hayran olmuştum.. Tekrar Teşekkürler..Sevgiler.. (2010 Polonya/Ukrayna motosiklet gezimin çok maceralı Ukrayna/Lviv bölümü (eğer ilgilenirseniz) blog.milliyet.com.tr/aakarasu adresimde.. Tekrar Selamlar..
Öncelikle ilginiz için çok teşekkürler. Ben o dönemde gidemediysem de yaz dönemi sanki daha iyi olur. Ama o dönemde de biletler çok daha pahalı oluyor
Mrb çok güzel yazmışsınız ben ukraynaya taşinmayı düşünüyorum lviv kiev odessa kararsız kaldım bana bu konuda fikir verirseniz sevinirim antalyada yazıyorum bu arada çalışmak için gidecem vasıfsız elemanım hiç bı mesleğim yok yeni bı hayat kurmaya gidecem şimdiden tşk ederim
Merhaba mart ayi lvivi gezmek icik dogru bir ay midir hava durumu acisindan
açıkçası ben Mart ayında gittim güzeldi.Ama yaza doğru daha keyifli olacaktır.
Merhaba, Kardeşimle gidiyoruz biz de Lviv’e .Ben Şehir dışı turlar hakkında biraz bilgi istiyorum.Nereden kalkıyor.Nasıl görüşebilirim.Ne kadar sürüyor.
Herkese selam.3-6 Mayıs 2018 tarihleri arasında bu güzel şehri gezme fırsatımız oldu. Gidecekler için deneyimlerimi paylaşmak istedim. Havaalanında sorguya alınma ihtimaliniz pasaportunuzda başka ülkeye giriş çıkış yapmışsanız, çok esmer değilseniz,kılığınız kıyafetiniz düzgünse sorgu odasına girme şansınız %20.(pasaport kuyruğundan çevrilenleri gözönüne alarak bunu söylüyorum.) paranız,rezervasyonunuz varsa sıkıntısı yok,5 dk sürüyor, hatta Türkçe bilen personelde varmış duyduğum kadarıyla.
Havaalanından çıkışda x-ray var ama kullanılmıyor,valizler aranmıyor(du). Taksi merkeze (rynok meydanı) 180-200 gravina. Rynok Meydanını merkez alırsanız 500 m yarıçap içerisindeki ağırlıklı yayalaştırılmış bu bölgede hediyelik eşyacılardan,restaurantlardan,tarihi yapılardan tutunda gece klüplerine kadar herşey burada mevcut.Bunun haricinde turistler için yaklaşık 1 saat süren bir mini traktör-tren karışımı vagonlu bir vasıtayla kuçuk bir şehir turu yapabiliyorsunuz. Türkçe anlatımlı kulaklık sistemi var.(Türkçe çok temiz anlaşılıyor ama çeviride çok hata var). 5 mayıs cumartesi günü (hıdırellez) bizim 19 Mayıs Bayramına benzeyen festival gibi birşey vardı.Bandolarla çeşitli okullar (ilkokuldan üniversiteye kadar)geçit töreni yaptılar,Rynok Meydanında da öğlen başlayıp sabah 4 e kadar süren festival havasında bir organizasyon vardı.
Yeme içme hizmetleri sunan istinasız her yerde servis çok yavaştı.O yüzden çok acıkmadan oturun,şiparişiniz gelene kadar çok acıkıyorsunuz zaten.
Çikolata ve şeker dükkanları çok güzel muhakkak uğrayın.
Bu bölge dışında extra gezilecek görülecek, yemek yenilip alışveriş yapılacak çok yer var ama şimdi asıl konuya dönmek istiyorum.
Çoğu gezi notlarında bahsi geçen malum konularla ilgili evli bir erkek olarak birkaç husus eklemek istiyorum.
Sevgili eşler yada kız arkadaşlar; eşiniz yada sevgiliniz Lviv’e gidecek diye ortalığı yakıp kavurmanıza,kavgalar çıkartmanıza gerek yok. Neden mi?
1-Havaalanında indiğiniz anda sizi güzel kızlar karşılayıp boynunuza çiçekler asmıyor, öpücüklere boğmuyor.
2-%85 gibi gibi manyakça kadın nüfus oranlarına kesinlikle inanmayın.
3-Antalya’da, yazın otelde yada dışarıda görebileceğiniz güzellikte kadınları, burada tüm şehirde görebilirsiniz. Ancak davranış şekilleri emin olun Antalyada ki gibi cömert değil. Evet güzel kadın görme olasılığı buraya göre çok daha fazla,ama emin olun hiç bir kadın hiç bir erkeğin üstüne atlamıyor, yapışmıyor,salça olmuyor. Hele Türk erkeğini görünce ekstra bir çaba hiç sarfetmiyorlar.Snoplar.
4-Çoğu Lviv gezi notlarında belirtildiği üzere Türk erkeklerin sap sap dolaştığı,ortamları bozduğu gelene gidene başka gözle baktığı yorumlarına katılmıyorum. Evet Türk erkek grupları olduğu kadar Türk çiftlerde var ve en önemlisi Türk populasyonunun 50 katı Polonyalı erkek grupları var. Polonya yaklaşık 1-1.5 saat uzaklıkta olduğu için hafta sonları Polonyalı nüfusu çok artıyor.Polonyalılar emin olun Türklerden çok daha fazla sırnaşık davranıyor.Ama adımız çıkmış bir kere,yapacak birşey yok.
5-Lviv’e malum sebeplerle gitmek isteyen arkadaşlara da buradan seslenmek istiyorum. Brad Pitt yada emsal değerde birisi değilseniz(%90), şakır şakır ukraynaca konuşmuyarsanız(şu sıralar Rus ve rusçadan daha fazla nefret ediyorlar) (%99) ,ingilizceniz orta halli (%90) değilse paralı asker olmaya mahkumsunuz.Hiç bir şekilde karşı cinsi ele geçirmeniz (kale gibi) yaklaşmanız mümkün değil.Buna net olarak inanın. Paralı asker olmak içinde Lviv’e gidiyorsanız ona da diyeceğim birşey yok.(1600-3000 gravina) Nerdeyse aynı bütçeyle kralını sevgili ülkemizde yapabilirler.
6-Peki Lviv gece hayatı denince sadece kale fethetmek mi gerekiyor.Kesinlikle değil. Malevich Clup, White Rabbit clup, Rafinad People ve benzeri yerler eğlenmek ve dans etmek için son derece keyifli yerler.İçki fiyatları ülkemize göre daha ucuz.
7-Bence en eğlenceli yerleri Strip cluplar.Ülkemize nispeten çok daha iyi ve ucuza (400-500 gravina(50-70 tl) private dans yaptırabilir, şovları izleyebilirler.Ülkemizde bu tip bir uygulama için en azından 2000-3000 TL harcamaları gerekiyor.Bununla beraber bu tip yerlerde kesinlikle kale feth etmek yasak.Öyle bir şeye yeltenildiğinde hediye paketi şeklinde kapı önüne koyuveriyorlar.
Kısaca yukarıda anlattıklarım doğrultusunda orda olan herşey ülkemizde de mevcut. Bu sebeple sevgili eşlerimizin veyahut sevgililerimizin korkacakları, tedirgin olacakları birşey yok.En fazla bi private dans yaptırırız.Ee onuda yaptıralım artık noolcak.