Avrupa‘nın en zengin ülkelerinden biri olan İsviçre‘nin Zürih’ten sonra en kalabalık ikinci şehri olan Cenevre iş dünyasının da ana duraklarından biri. Özellikle her sene düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nda birçok otomobil üreticisi yeni modellerini tanıtıyor. Tabi Cenevre Gölü kıyısında yer alan şehir turistik anlamda da ziyaretçileri mutsuz etmiyor. Cenevre’de gezilecek yerler bir hafta sonu sizin sıkılmanıza zaman tanımayacak kadar fazla.

Birçok Türk’ün de yaşadığı Cenevre’de nerede ne yenir ne içilir konusunda da kafanız rahat olabilir. İsviçre mutfağı lezzetleri ile elektriğiniz tutmazsa en kötü Türk mutfağı seçkileri bulabilirsiniz. Ama ben yine de bir rakletin tadına bakın derim. Ayrıca Cenevre’de yapılacak şeyler ve Cenevre gezi tüyoları için okumaya devam. 🙂

instagram hesabımı takip edin –> @cokgezenadam

Cenevre Hakkında Bilinmesi Gereken Bilgiler

Şehir bugün dünyada birçok uluslararası kuruluşun merkezinin bulunduğu bir şehir. Birleşmiş Milletler’in Avrupa merkezi, Dünya Sağlık Örgütü ile Dünya Çalışma Örgütleri’nin de genel merkezileri Cenevre’de yer alıyor. Almanya, Fransa ve İtalya ile aynı anda sınır komşusu olması da şehrin jeopolitik konumunu ön plana çıkartıyor.

Öte yandan düşünülenin aksine İsviçre bugün Avrupa Birliği üyesi değil. Avrupa Birliği ortalamasına göre çok daha yüksek bir refah seviyesinde oldukları içinde girmeyi pek düşünmüyorlar. Ama Şengen (Shengen) vizesi ile İsviçre’ye gidebiliyorsunuz. Para birimi ise İsviçre Frangı. 26 Mayıs 2018 itibarı ile 1 İsviçre Frangı yaklaşık 4,76 TL yapıyor. Tabi TL’nin değer düşüşüne blog dayanmaz. Öte yandan İsviçre’de kantonlara göre konuşulan diller de değişiklik gösteriyor. Çoğunlukla Almanca‘nın ana lisan olduğu ülkede Fransızca ve az da olsa İtalyanca konuşulan kantonlar da var. Cenevre ise Fransızca’nın ana dil olduğu bir şehir. Ama oldukça kozmopolit bir şehir olması nedeniyle İngilizce bilen birilerini bulmanız da zor olmuyor. En kötü Türkçe konuşan birine muhakkak rastlarsınız.

cenevre

Cenevre’ye Nasıl Gidilir?

Bunca ön bilgiden sonra gelelim ulaşıma. Türkiye‘den şehre gitmek için önce İstanbul’a gitmeniz gerekiyor. İstanbul’dan şehre yaklaşık 3 buçuk saatlik direk bir uçuşla ulaşabilirsiniz. Havalimanına vardığınızda illa ki de İsviçre’ye girmek zorunda değilsiniz. İsviçre kapısında çıkabildiğiniz gibi Fransa kapısını da tercih edebilirsiniz.

Cenevre Havalimanı’ndan Şehir Merkezi’ne Ulaşım

Siz Cenevre’ye girmeye karar verdiyseniz havalimanından şehir merkezine gitmek için dört alternatifiniz bulunuyor.

Bunlardan ilki taksi. Ancak buranın çok pahalı bir şehir olduğunu düşündüğünüzde bunun çok da iyi bir alternatif olmadığı gerçek.

Bir diğer alternatif ise araç kiralamak. Ben Avrupa’nın kurallarına uyamam derseniz, üçüncü alternatifiniz otobüs.

Ancak belki de en iyi alternatifi sona bıraktım: tren. Oldukça iyi bir tren ağına sahip İsviçre’de trenler güneş enerjisi ile çalışıyor ve oldukça hızlılar. Şehir merkezindeki tren istasyonunda yazan ibare ise oldukça iddialı: ‘Avrupa’nın tüm trenleri burada durur’.

Cenevre’de Görülmesi Gereken Yerler

Şehre vardınız, otelinize yerleştiniz. Peki şimdi ne yapacaksınız? Başta da dediğim gibi Cenevre’de gezilecek ve görülecek yerler oldukça fazla. Avrupa’nın en yüksek tepesi olan ve ünlü bir dolma kalem markasına adını veren Mont Blanc da Cenevre’de bulunuyor. Yine dünyanın en büyük göllerinden olan Leman Gölü de şehrin cazibesini arttıran bir diğer unsur.

Leman Gölü

11600623066_5c36900a24_cCenevre’ye geldiğinizde birçok yerde kalabilirsiniz. Ancak benim size önerimiz yaklaşık 120 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun göllerinden biri olan Leman Gölü manzaralı bir otel seçmeniz yönünde olacak. Cenevre Gölü olarak da bilinen Leman Gölü’nün temizliği dillere destan. Kimse hiçbir şekilde çöp atmıyor bu göle. Gölün bir kısmı Fransa sınırında kalıyor. Gölün hem İsviçre tarafındakiler hem de Fransa tarafındakiler her gün ölçüm yapıyor gölde. Ve gölü herhangi bir şekilde kirlettiği belirlenen kişi ve kurumlar çok ağır cezalar alıyor. Ve bu tertemiz göle girmek çok keyifli. Gölde avlanan levreğin tadı ise kelimelerle anlatılacak gibi değil.

Göl manzarasına bakınca Cenevre’nin simgelerinden biri olan Jet d’eau’yu (Fransızcada fıskiye demek) görüyorsunuz. 140 metreye kadar su fışkırtan devasa bir fıskiye bu. Hikayesi de oldukça ilginç. Jet d’eau’yu yapan mühendis, suyu 140 metreye kadar fışkırtabileceğini söyler. Aylar geçer. Fıskiyenin açılış töreninde su en fazla 70 metreye kadar çıkar. Ve o mühendis o gece intihar eder. Ertesi gün fıskiye yeniden çalıştırıldığında 140 metreye kadar çıkar sular.

Jardin Anglais (İngiliz Bahçesi)

jardin anglais cenevreMont Blanc Köprüsü’nden şehrin diğer tarafına geçtiğinizde sizi Jardin Anglais (İngiliz Bahçesi) adlı park karşılıyor. Burada çiçekten yapılmış çok güzel bir saat bulunuyor. Bu saati görünce saatin başkentine geldiğiniz anlıyorsunuz. Başınızı yukarı kaldırdığınız anda hemen her binanın en üst katında bir saat markasının ilanını görüyorsunuz. Binaların üzerlerinde İsviçre’de çıkan onlarca saat markası yazıyor. Eskiden şehrin bu tarafında gerçekten de binaların en üst katları saat atölyesi olarak kullanılıyormuş. Güneş ışığını en iyi alan dairelerde sergilermiş saat ustaları hünerlerini.

Eski Şehir

cenevre eski şehir isviçre

Bu binaların arasından ‘Eski Şehir’e çıkıyorsunuz. Eski şehirde Reform Müzesi’ni, Tavel House’u ve Saint-Pierre Katedrali’ni gezebilirsiniz. Sonrasında bölgedeki kafelerde sefanızı sürebilirsiniz. Cenevre’nin merkezinde çok fazla gece hayatı yok. Ya da herkese yok demek daha doğru. Ama Cenevre’de özel davetli olarak katılabildiğiniz muhteşem gece partileri oluyor.

Öte yandan Cenevre 17. yüzyılda Fransa’daki Protestan katliamından kaçanlar sayesinde tam bir saat merkezi olmuş. Bugün Cenevre ‘dünyanın saat merkezi’ olarak anılmasını o günlerde Fransa’dan Cenevre’ye kaçan 3 bini aşkın Protestan saat ustasına borçlu desek yalan olmaz.

Le Gruyere

Le Gruyere Cenevre İsviçre

Cenevre deyince akla gelen diğer unsurlar ise bankacılık, peynir, çikolata. Cenevre’de adım başı bir bankaya rastlıyorsunuz. Hatta Leman Gölü’nün altında bile banka kasalarının olduğu söyleniyor. En güzel peynir ve çikolata içinse şehrin biraz dışına çıkmak gerekiyor.

Cenevre’ye karayoluyla 1,5 saat uzaklıktaki Le Gruyere, eski bir Orta Çağ kasabası ve en güzel peynirler için en iyi adres belki de. Ve Avrupa’nın hemen hemen her yerinde olduğu gibi burası da çok iyi korunmuş. Ufak bir kilisesi, bir şatosu ve bir meydanı var Le Gruyere’nin.

La Gruyer’de Nerede Ne Yenir Ne İçilir?

Meydandaki restoranlarda ise bölgeye özgü gravyer peynirinden yapılan fondü ve raklet satılıyor. Fondü yapmak için tereyağı ile un bir miktar kavrulduktan sonra gravyer peyniri konuyor bir tavaya. Ardından bu karışıma beyaz şarap ekleniyor. Bu yüzdeb alkollü birşey istemiyorsanız önceden belirtin. Fondüyle en iyi giden içeceklerden biri de çay. Uzun çatallarla servis ediliyor fondü. Çatalınızın ucuna biraz ekmek ya da haşlanmış patates batırıyorsunuz. Sonra onu da fondü tavasına. Olur da ekmeğinizi ya da patatesinizi tavaya düşürürseniz bütün içkiler sizden oluyor. Eski bir İsviçre geleneği öyle diyor en azından. Raklet içinse büyükçe bir gravyer peyniri kalıbı küçük çaplı bir tost makinesine konuyor. Eriyen peyniri bıçakla yine ekmeğinize ya da haşlanmış patatese sürüp yiyorsunuz.

Çikolata Cailler’de Yenir

Cailier Cenevre İsviçre

En güzel çikolata içinse Cailler Bölgesi’ne gitmek gerekiyor. Le Gruyere’ye 20 dakika uzaklıkta burası. Bölgeye adını veren Cailler, İsviçre’nin en eski çikolata üreticilerinden biri. İlk sütlü çikolatanın bu marka tarafından üretildiği söyleniyor. Cailler fabrikasında çok güzel bir çikolata müzesi var. Müzede kakaonun ünlü kaşif Cortez tarafından Amerika kıtasından Avrupa kıtasına getirilişi, İspanya Sarayı’nda göklere çıkarılması, Fransız İhtilali’yle birlikte kakao ve çikolatanın halka inişi çok güzel anlatılıyor. Son bölümde ise 19. yüzyılda Cailler ve diğer İsviçreli çikolata üreticilerinin yükselişi anlatılıyor. En güzelini sona bırakmışlar. Zira müzenin çıkışında çok keyifli bir çikolata tadımı sizleri bekliyor.

Leman Gölü çevresini ister arabayla, ister trenle isterseniz vapurla geçin. Kıyılarda çok güzel şehirler, malikaneler ve plajlar göreceksiniz. Nestle’nin ilk fabrikasını, İsviçre merkezli Migros’un ana tesisini, ünlü İngiliz Rothschild Ailesi’nin malikanesini ve daha nice güzel bina görüyorsunuz yol boyu.

Cenevre’de Yapılacak Şeyler

Cenevre sunduğu farklı aktivitelerle sıkılmanıza pek imkan vermeyecekse bir şehir. Tabi yeterince paranız varsa. Malum İsviçre Avrupa’nın da en pahalı şehirlerinden bir tanesi. Peki parası olanlar bu şehirde neler yapabilir?

Leman Gölü’de Vapur Turları-Yvoire

Yvoire-Fransa-Cenevre-İsviçreBu arada Cenevre’ye gidip güzel bir vapur sefası yapmadan dönmek olmaz. Merkezdeki limandan her yarım saatte bir vapur kalkıyor. Buradan kalkan vapurlar Leman Gölü’nün Fransa kıyılarına da uğruyor. İstediğiniz durakta inebilirsiniz. Her durak, çok iyi korunmuş bir Orta Çağ kasabası çünkü. Son durak ise Fransa sınırlarındaki Yvoire kasabası. Burada da minik bir şato ve onun etrafında el yapımı süs eşyaları satan onlarca dükkan bulunuyor.

Yvoire-Fransa-İsviçre cenevreBu kasaba, Alplerin İtalya, Fransa ve İsviçre sınırının kesiştiği noktaya çok yakın. Yvoire’in üst kısmında yer alan 250 kilometrelik bir kayak pisti bulunuyor ve bu üç ülkenin de toprağı var bu pistte. Bir günde üç farklı ülkede kayak yapabiliyorsunuz burada. Cenevre’den kalkan trenlerle Alplerin en yüksek noktalarına kadar ulaşabiliyorsunuz.

1 Yorum

  1. Finlandiya`da isviçreli bi arkadaşım var. Zamanında gel birlikte gidek dedi isviçre’ye gezmeye; o zaman gitmedik sonrada fırsat olmadı. Şimdi böyle gezi yazılarında uzaktan uzağa bakışıyoruz isviçre ile 😀

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz