2007 yılında Alman lüks otomobil üreticisinin genel merkezinde geleceğe dair yeni projeler tartışılıyordu. Bu tartışmalar sonunda ise şirkette yeni bir projeye start verildi. Geleceğin otomobil ihtiyaçlarını keşfetmek ve bu yönde premium otomobiller yapılmasını sağlamak için yola çıkılan bu projeye “Proje i” adı verildi. “Geleceğin ulaşımı otomobil kullanıcıları tarafından nasıl görülüyor, bu doğrultuda yeni materyaller neler olacak diyerek yola çıkıldı” diyor BMW i Proje Yöneticisi Manuel Sattig.
O günlerde geleceğe dair bir vizyon belirleme amacıyla yola çıkılan bu projenin elle tutulur ilk konsepti 2009 yılında Frankfurt Otomotiv Fuarı’nda kendini gösterdi. Ancak o günlerde bile “acaba” sorusu akılları kurcalıyordu. “i Serisi modelleri ilk gördüğümde hayata geçebileceklerini ummuyordum” diyor Borusan Otomotiv CEO’su Eşref Biryıldız. Ancak 2011 yılında düzenlenen fuarda i serisi konsept otomobilleri hareket eder duruma geldi. 2013 sonunda ise BMW, i3 ve i8 modellerini artık pazara sunmaya başlayacak. BMW’nin bu yeni modellerinin İstanbul Auto Show 2012’den sonra Türkiye’ye gelmesi ise 2014 yılını bulacak.
M serisinden Sonra BMW’nin 2. Alt Markası BMW i Serisi Olacak
BMW i serisi, Alman lüks otomobil üreticisinin spor otomobilleri için oluşturduğu M alt markasından sonraki ikinci alt markası olacak. Şirket yeni alt markasıyla müşteri profilini genişletmeyi planlıyor. Aslında bunu yapan tek marka da değil. Audi de spor otomobilleri için S, elektrikli modelleri için de e-tron alt markalarını kullanıyor. BMW’nin i alt markası elektrikli ve hibrit modellerden oluşuyor. Ayrıca i serisi modelleri ayrı bir tasarım koduna sahip.
Tüm i serisi modellerde özel fiber karbon malzeme kullanılıyor. Formula 1 pilotlarının kabinlerinde de kullanılan bu malzeme hem daha güvenli, hem de daha hafif olması nedeniyle şirket tarafından geleceğin malzemesi olarak görülüyor ve BMW yöneticileri diğer elektrikli otomobillere göre bu nedenle ciddi bir rekabet avantajları olduğunu dile getiriyor. Aslında BMW’nin başka hibrit modelleri de var. Ama onlar hem tasarım dili, hem de kullanılan malzeme nedeniyle i serisi modelleri içinde yer almayacak.
BMW i3 ve BMW i8
BMW ilk etapta i serisinde iki modeli pazara sunacak. Mega şehir otomobili olarak adlandırılan i3, B segment bir otomobil büyüklüğünde ve yaklaşık 160 km menzile sahip tam elektrikli bir otomobil. Bu otomobil bazı modellerinde menzil uzatıcı bir benzinli motoru da sunuyor olacak. Bu motor daha çok elektrik üreten bir jeneratör gibi çalışacak ve aracın menzilini iki kata çıkartacak. İ8 ise şehirden kaçış otomobili olarak tanımlanıyor ama elektrikli motoruyla sadece 35 km gidebiliyor. Plug in hibrit bir model olan i8, bir spor otomobil ile elektrikli otomobilin dinamiklerini bir arada sunuyor. Elektrikli motorun yanında 1,5 litre benzinli bir motora da sahip olan i8’in 100 km’de yakıt tüketimi 2,7 litre. Ancak süratli kullanımlarda bu tüketim 7 litrelere kadar ulaşıyor.
BMW bu otomobilleri geliştirebilmek için Almanya Leipzig’deki fabrikasına yaklaşık 400 milyon euro yatırım yaptı. Bu fabrikada i serisi modeller diğer BMW modellerine göre yüzde 50 daha az enerji, yüzde 70 daha az su harcanarak üretiliyor. Fabrikada kullanılan tüm enerji ise rüzgârdan elde ediliyor.
Şirket büyük yatırım yaptığı bu modelleriyle ciddi hacimlere ulaşmak istiyor. Sattig, “Bu otomobiller dünyada hacim yaptığımız modeller olacak” diyor. Ancak dünyada şimdiye kadar Toyota Prius dışında bu alanda ciddi hacimlere hiçbir markanın ulaşamamış olması bu hedefe daha şüpheci yaklaşmanıza neden oluyor. Üstelik de dünyada hacimli satışlarıyla bilinen birçok markanın elektrikli otomobilde hacim yapmakta zorlanırken BMW gibi premium bir markanın elektrikli otomobillerle nasıl hacimli satışlara ulaşacağı bir soru işareti.
BMW i Serisi Elektrikli Otomobil 2.0 Olacak
Sattig daha önce çıkan elektrikli otomobilleri elektrikli otomobil 1.0 olarak niteliyor ve i serisi modellerinin onlardan ayrışarak elektrikli otomobil 2.0 olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz diğer üreticiler gibi konvansiyonel modellerimize elektrikli motor geliştirmedik. Sıfırdan tasarımı, malzemesiyle yeniden elektrikli otomobiller tasarladık. Üstelik fiyatlarımız da rekabetçi olacak”.
BMW bu yeni alt marka için şimdiye kadar daha önce denenmemiş satış kanalları deneyecek. Aynı M serisinde olduğu gibi BMW i serisini de sadece özel eğitimden geçmiş BMW bayileri satabilecek. Ancak M serisinde olduğu gibi sadece bu alt markanın ürünlerini satan özel bayilerin açılması şimdilik öngörülmüyor. Şirket ilk defa i serisiyle internet üzerinden satışa başlayacak. Ayrıca mobil satış elemanları, potansiyel müşterilerin ayağına gidecek. Onlarla istedikleri bir mekanda buluşup satış görüşmesi yapacak. Bunlar gibi farklı yöntemler ilk olarak Almanya’da denenecek. Başarılı olursa diğer ülkelerde de uygulanacak.
BMW i-Ventures’dan 100 Milyon Dolarlık Fon
BMW öte yandan geçtiğimiz dönemde grup stratejisini de değiştirdi. Bavyeralı otomobil üreticisi kendini sadece bir otomobil üreticisi ve satıcısı değil aynı zamanda premium hizmetler sunan bir marka olarak kendini tanımlıyor. Bunun sonucu olarak şirket rakiplerinden verdiği hizmetlerle de ayrışmaya çalışacak. Nitekim i serisine yönelik hizmetler geliştirmesi için Amerika’da BMW i-Ventures adlı bir fon kurup, bu fona 100 milyon dolar para ayırdı. Yatırımların meyveleri de yavaş yavaş toplanmaya başlandı bile.
Artık New York’ta sizin için bir restoranda yer ayırmadan, Londra’da park alanı bulmaya, Şangay’da ise trafikte destek vermeye kadar birçok hizmetler sunulacak. Hem bu hizmetler, hem de bu hizmetlerin kapsama alanı giderek artacak. “Belki bu hizmetler doğrultusunda ilk defa bir BMW otomobili size bir randevunuza zamanında yetişebilmeniz için aracınızı bir metro istasyonuna park edip yolun geri kalanında toplu taşımayı kullanmanızı önerecek” diyor Manuel Sattig.
Not:Bu yazı 31 Ekim 2012 tarihinde kalem alındı. Bu yazı kaleme alındıktan sonra bu yıl BMW i3 yollarda yerini aldı.